Tag Archives: iş başvurusu

Sizi Reddeden Mülakat Düşünceleri

İşverenler, kendi firmaları için en yararlı, en uygun olan kişiyi işe almayı amaçlamaktadırlar. Bu süreçte pek çok umutla gelen aday maalesef hayal kırıklığı içinde evlerine dönmek durumunda kalırlar. Zira ülkemizde işsizlik oranı yüksek olduğu için bir tane açık iş pozisyonu için kimi zaman yüzlerce başvuru yapılmaktadır.

İşte bu işe alınmayan adayların mutsuzlukla eve dönmelerine sebep olan “reddedilme” işlemi esnasında işverenler, insan kaynakları uzmanları neler düşünmekteler ve neden adayları işe almazlar? İnsan kaynakları uzmanları da normal, sıradan duygu ve düşüncelere sahip insanlar, ancak profesyonel düşünerek firmanın yararını gözetmek durumundalar.

Uzun zamandır işsiz olan ya da halen yapmakta olduğu işten hiç de memnun olmayan adayı bir de bu iş görüşmesinde hayal kırıklığına uğratmak kimsenin hoşuna gitmez. Fakat işin gerektirdiği niteliklerle adayın nitelikleri uyuşmadığında insan kaynakları uzmanları adayları reddetmek durumda kalırlar.

İşverenler adayları neden reddederler ve “çok teşekkür ederiz, ancak bu iş için uygun olduğunu düşünmüyoruz” ifadesini kullanırken neler hissederler? İşte asla sesli olarak adayın yüzüne söylenemeyen empatik işveren düşünceleri hakkında birkaç sır.

  1. “Keşke size daha iyi bir haber verebilseydim”

Sağlıklı zihinsel ve duygusal yapıya sahip hiç kimse, karşısındaki kişi ya da kişileri üzmekten, hayal kırıklığına uğratmaktan zevk almaz. İşte bu durum insan kaynakları uzmanları için de geçerlidir.

Özellikle de mülakat için gelen adayın karakter olarak çok iyi ve niteliksel açıdan da donanımlı, ancak o iş için uygun olmadığı düşünülüyorsa, işverenler adayı reddetmek durumunda kaldıkları için kendilerini kötü hissederler. Uzun zamandır iş arayan veya var olan işinden nefret ettiği halde halen gitmek durumunda kalan adayların, o an görüşmesi yapılan işi ne kadar çok istedikleri gözlerinden, ifadelerinden çok net anlaşılmaktadır. İşte bu yüzden işverenler için “üzgünüm, ancak sizi işe alamayız” ifadesini kullanmak hiç de kolay değildir.

Ancak adayın mülakatta verdiği izlenim, zaten bu iş ve aslında pek çok iş için çok da uygun olmadığı yönünde ise, işverenler bu adayı reddetmekten, onun gününü biraz daha kötüleştirmekten hiç de çekinmezler. Zira bazı kişiler öylesine umursamaz ve çalışmaya gönülsüz görünürler ki; kimi zaman insan kaynakları uzmanları onları reddetmekten keyif bile alabilir.

  1. “Keşke sizin için yapabileceğim bir şeyler olsaydı”

Eğer aday daha önce hiçbir iş başvurusundan ret cevabı almadıysa ve kabul edileceğine çok inanıyorsa reddedilmek onun için bir yıkım olabilir. Ancak işverenler ona işe alınmadığını söylemeden önce, bazı işaretlerden aday yanıtın olumsuz olacağını anlayabilir.

Örneğin insan kaynakları uzmanları adayla görüştükten sonra adayı o firmadaki başka bir yetkiliye gönderdiyse sonuç muhtemelen olumsuz olacaktır. Öncelikle işveren adayı kendisi tanımak ve onun hakkında bir önsezi edinmek ister. İşte bu işlem esnasında işveren adayın bu iş için mükemmel derecede uygun biri olduğu kanaatine varmışsa, zaten başka bir yetkiliye göndermez.

Ancak aday hakkında tam olarak karar verilemiş ya da bazı soru işaretleri oluşmuşsa başka bir yetkiliden de görüş almak faydalı olur. Ancak belirtmekte fayda vardır ki; görüşen ilk uzmanın çok da olumlu izlenim edinmediği, aday hakkında bir diğer uzmanın tam olarak olumlu not vermesi çok da rastlanır bir durum değildir.

Böyle vakalarda görüşmeyi yapan uzman, adaya birkaç gün ya da hafta içinde başka bir yetkilinin kendisini arayacağını söyler. Eğer bir hafta içinde o yetkili aramadıysa, adayın kendisine başka işler bakması doğru olacaktır.

  1. “Sizin için daha uygun bir pozisyon olduğunda sizi arayacağız”

Bir iş için ilan verildiğinde o iş için çok sayıda özgeçmiş gönderilmekte ve pek çok aday mülakata çağrılmaktadır. Ancak bu adayların çok azı işe alınma şansını yakalamaktadır. Bazı adayların nitelikleri ve karakteristik özellikleri, işverenler tarafından çok beğenilir, takdir edilir, ancak o an açık olan pozisyon için uygun olmayabilir. Bu sebeple aday o işe alınmaz, uygun olan başka bir aday tercih edilir.

Fakat özellikle kurumsallaşmış firmalarda geniş bir özgeçmiş arşivi oluşturulur ve onlar niteliklerine göre gruplara ayrılırlar. Bu bağlamda önceki mülakatlarda çok beğenilen, ancak o pozisyon için uygun bulunmayan adaylar, firmada onlar için bir iş açığı oluştuğunda mutlaka aranırlar. Zira elde hazır incelenmiş, görüşülmüş ve beğenilmiş personel adayları varken, sıfırdan başlayıp süreci uzatmayı kimse istemez.

Fakat pek çok işveren ya da insan kaynakları personeli reddedilen adayların çoğunluğuna “biz size döneriz” gibi klişe bir ifade kullanıp çoğunlukla geri dönmediklerinden genellikle bu tür ifadeler ne kadar gerçek olursa olsun aday için inandırıcı olmamaktadır. Fakat profesyonel anlamda kurumsallaşmış, büyük firmalarda her hangi bir koşulda uygun olmayan adaya gayet açık ve net olarak o firmada işe alınamayacağı söylenmektedir.

Buna keza işe alınma ihtimali yüksek olan adaylara da “size uygun bir pozisyonda ihtiyaç olduğunda sizinle çalışmak isteriz, size geri dönüş yapacağız” ifadeleri kullanılır.

Mülakatta Eleştiriye Açık Olduğunuzu Gösterin!

İnsanlar arasında yaşanan pek çok sorunun sebebi, bireylerin eleştiriye yeterince açık olmamalarıdır. Herkes kendisinin en iyiyi yaptığını düşünmekte ve yanlışlarının gösterilmesinden hoşlanmamaktadır. İşte bu anlayış eksikliği, iletişime ve eleştiriye kapalı olma durumu ailede, okulda, işte, arkadaşlar arasında sorun yaratmakta, çoğu zaman ilişkiyi çıkmaza sürüklemektedir.

İşe alma sürecinin belki de en önemli basamağı olan mülakat sırasında da insan kaynakları uzmanları adayların eleştirilere karşı tutumlarının nasıl olduğunu ölçme amaçlı sorular yöneltmektedir. Zira bir takımın üyesi olacak olan kişilerin hem bir arada yaşam hem de daha başarılı bir iş için eleştirilere açık olmaları gerekir. Eleştirilmeye tahammülü olmayanların, gelişime karşı da dirençli oldukları bir gerçektir. İşte tüm bunlardan dolayı mülakatlarda olumlu bir izlenim yaratmak isteyen adayların, tamamen doğal, tamamen kendisi olmaya özen gösterip eksik ya da yanlış yerlerde eleştiriyi kabul etmeleri gerekir.

Bu paralelde işe alım uzmanları adaylara “yaptığınız iş eleştirildiğinde nasıl bir tepki verirsiniz ve bu durumu nasıl yönetirsiniz? İş yaşamınızdan bu tür bir örnek verir misiniz?” şeklinde soru yöneltebilirler. Adayın bu soruya vereceği yanıt ve anlatacağı örnek adayın karakteri, baskı altında olduğunda nasıl davrandığı hakkında önemli ipuçları verecektir.

Bu aşamadan başarı ile çıkabilmenin en doğru yolu kesinlikle eleştiriye açık olduğunuzu ve bunların sizi geliştireceğini düşündüğünüzü ifade etmektir. Eğer anlattığınız örnekte ve açıklamanızda bu eleştirinin çok haksızca yapıldığı, aslında sizin haklı olduğunuz gibi bir yol izlerseniz, sizin yönetilemez ve geliştirilemez birisi olduğunuz düşünülür. Bununla birlikte asla daha iyi olmaya çabalamayacağınız ve esneklik gösteremeyeceğiniz şeklinde bir algı oluşur.

Kendinize “ben yönetilebilir miyim” diye sorun ve yanıtınızda gerçekçi olun

Eleştiriye açık olan insanlar, gelişime, değişime ve yönetilmeye de açıktırlar. Tüm şirketler de kendini geliştirecek, duruma göre değişebilecek ve yöneticileriyle aynı paralelde ilerleyebilecek kişilerle çalışmak isterler. Zira eleştiriye açık olmayan kişiler sık sık bulundukları ortamda kaos yaratırlar.

Başarılı bir iş hayatı için eleştiriye ve gelişime açık olmak hayati önem taşımaktadır. Zira iş dünyası ve tüm sektörler her geçen gün inanılmaz bir hızla gelişmektedir. Eleştiriye açık olmayan kişiler bir sosyal ortamda, iş yerlerinde sürekli savunma durumunda kalırlar ve sahip oldukları eforu diğerlerinin görüşlerinin haksızlığını kanıtlamaya çalışarak harcarlar. Aslında bazıları için bu çok da kötü gibi görünmeyebilir.

Ancak eleştiriye tahammülsüzlük hem kişinin kendisini hem de onunla iletişim halindeki diğer insanları yorar, sıkar ve zaman zaman yaralar. Eğer bir iş yerindeki yönetici sorumluluğu altındaki personeli eleştiremezse onunla iletişim de kuramaz, onun daha iyi olabilmesi için de bir şey yapamaz.

İşte böyle vakalarda da en kısa zamanda o kişinin o işyeriyle ilişkisinin kesilmesi gündeme gelir. Sonuçta hiç kimse mükemmel değildir. Herkesin bilmediği konularda yönlendirilmeye ihtiyacı vardır. Özellikle de yeni işe başlanan bir yerde yanlışların düzeltilmesine, yönlendirilmeye, eleştirilmeye sıkça yer verilir. İşte tüm bunları hesaba katarak bir mülakat öncesinde aday kesinlikle kendisinin yönetilebilir birisi olup olmadığını düşünmeli ve eğer değilse bu yönünü törpülemek adına uğraş vermelidir.

Hangi eleştirel sorulara nasıl yanıtlar verilmeli?

Mülakatlarda adayların eleştiriye açık olup olmadıklarını ölçecek bazı sorular yöneltilir ve bunların yanıtlarına göre de aday hakkında özel yorumlar yapılabilir.

Örneğin “birinin size bir işi daha iyi yapabileceğinizi söylediği bir anı anlatır mısınız? Bu durumda siz nasıl bir karşılık verdiniz ve nasıl o işi daha iyi hale getirdiniz? Sonuç nasıl oldu” şeklinde bir yaklaşımda nasıl bir yol izlenmeli?

Burada önemli olan durumu ya da görevi, yaptığınız davranışı ve davranışın sonucunu net ve tutarlı bir şekilde anlatabilmenizdir. Genellikle böyle durumlarda adaylar olayı uzun uzadıya anlatırlar, ancak sonucu es geçerler ya da birkaç cümle ile geçiştirirler. Burada en önemli olan husus sonuçtur. Zira siz bir görevi yerine getirdiniz, yöneticiniz o iş için size farklı bir yol gösterdi ve bu sayede daha iyi olacağını söyledi, siz o yolu izlediniz ve sonuç nasıl oldu? Başarılı ya da başarısız olmanız hiç önemli değil önemli olan bu örnekte sizin eleştirilere açık bir çalışan olduğunuzu ve yöneticinizin direktiflerini önemsediğinizi gösterebilmenizdir.

Mülakatlarda stratejik yanıtlar verebilmek çok önemlidir. Karşınızdaki kişiler muhtemelen sizin gelecekteki yöneticileriniz ve bu sebeple sizin onlara nasıl esnek ve eleştiriye açık bir aday olduğunuzu gösterebilmenizdir. Burada anlatacağınız hikayede sizi eleştiren kişinin saçmaladığından, aslında sizin en doğru yolu izlediğinizden, yine en sonunda sizin haklı çıktığınızdan kesinlikle bahsetmeyin.

Unutmayın ki bu sizin hayalinizdeki işinize alınmanız için kısıtlı bir süre ve bunu başkalarının hatalarını anlatarak harcamak istemezsiniz. Olumsuz olan tüm ayrıntıları aklınızdan silin, sadece sizin eleştirel yaklaşıma olan hoşgörülü tavrınızdan bahsedin.

Mülakatların Son Aşamasında Adayların Yaptıkları Hatalar

Küçük çaplı işletmelerin işe alım süreçlerinde genellikle iş başvurusu yapılır, uygun olan özgeçmişlere sahip adaylar bir kez mülakat için çağrılır ve bunun sonucunda işe alım gerçekleşir. Ancak sektörün öncü firmalarında, büyük çaplı şirketlerde işe girebilmek çok daha zor ve meşakkatli bir dizi iş ve mülakat süreci gerektirmektedir.

Örneğin büyük bir firmada işe girebilmek için öncelikle iş ilanına başvuru yapılır, ardından özgeçmişi uygun olan adaylar bir kez ön görüşmeye alınır. Ön görüşmenin sonrasında belki telefon görüşmesi için bir zaman belirlenir ve o süre içinde insan kaynakları uzmanları ile telefon mülakatı yapılır. Sonrasında 1 ya da 2 kez yeniden farklı aşamalardan oluşan yüz yüze mülakatlara çağrılarak işe alım süreci gerçekleşir. Bazı kişiler bu son aşamada gayet rahattırlar ve mülakatları da başarılı geçer.

Son mülakat için davet edildiyseniz, bu hatalara dikkat edin!

Adayın yaşamı hakkında çok önemli bir karar verecek olan kişi en doğru kişiyi seçmek için düşünmek, seçim yapmak durumundadır. Ancak aday zaten bu uzun ve çok aşamalı elinden gelenin en iyisini yapmış ve artık kendinden emin bir şekilde olumlu kararı bekliyordur.

İşte tüm sürecin işlediği iş görüşmelerinde bazı adaylar en son mülakata kadar her şeyi gayet başarılı şekilde götürüp son mülakatta bazı küçük hatalar yaparak işi kaybedebilmekteler. Bunun gerçekleşmemesi için adayların en son mülakatta 3 büyük hatayı yapmamaya özen göstermeleri gerekir.

1. Daha işe alınmadan son mülakatta, sanki oranın çalışanıymış gibi giyinmek
Her sektörün, hatta her iş yerinin bir üniforması olmasa da kendine has bir giyim tarzı vardır. Adaylar iş görüşmesine giderken hangi iş kolun olduğundan bağımsız bir şekilde ciddi ve profesyonel sınırlar içinde giyinirler. Ancak işe alınacağına kesin gözüyle bakan adaylar, son mülakata giderken sanki çoktan işe alınmış gibi giyinirler, bir önceki mülakata giderken gösterdikleri özeni göstermezler. Örneğin, kot pantolon, spor ayakkabı gibi rahat kıyafetler giyilerek gidilebilen bir işin son mülakatına kotla gitmek çok büyük bir hata olur. Adayı mülakatta bu şekilde gören işe alım uzmanı rahatlığa ve cürete şaşırır, belki birkaç tane şaka yapar, ancak kesinlikle olumlu bir etki yaratmak mümkün olmayacaktır.

Bunun yerine: Son mülakatlarda genellikle “büyük patronla” ya da insan kaynakları departmanı yöneticisi ile görüşme yapılmaktadır. İşte bu sebeple bu son aşamayı da en iyi şekilde geçmeye çalışmak önemlidir. Aday son mülakata giderken aslında en şık, en profesyonel, iş dünyasına en uygun kıyafetini giymelidir. Ancak daha günlük şık bir kıyafetin daha olumlu bir etki yaratacağına dair bir tüyo almış veya öyle bir izlenim edinmiş adayların, bir tık daha günlük giyinmelerinde sakınca yoktur.

2. İşe alım uzmanının arkadaşıymış gibi gereksiz bir samimiyetle davranmak
Bir aday, hangi koşulda olursa olsun işverenine, insan kaynakları uzmanlarına belli bir saygı ve mesafe çerçevesinde davranmalı, yaklaşmalıdır. Özellikle de daha işe alınmadan mülakat aşamasındayken, sadece birkaç kez görüştüğü bir yöneticiye fazla samimi yaklaşmak itici bir etki oluşturabilir. İşe alım uzmanları ne kadar içten yaklaşırsa yaklaşsın mülakata giden aday sadece masum bir tokalaşma yapması gerekirken, sanki kucaklaşacakmış gibi bir samimiyet içine girmemelidir. Bu bağlamda kişisel yaşamla ilgili ayrıntılı konuşmak, iş prosedürü dışına çıkan ifadeler kullanmak yanlış olacaktır.

Bunun yerine: Birkaç kez görüştüğünüz ve özellikle de size samimi yaklaşan bir insan kaynakları uzmanına tabi ki de bir robot gibi soğuk yaklaşmayın. Ancak profesyonel diyalog sınırlarını da korumaya özen gösterin. Bu bağlamda sıcak bir gülümseme, tokalaşma, bir oyun arkadaşı değil de saygılı bir iş arkadaşı şeklinde yaklaşım doğru olacaktır.

3. Arkadaşlara ve diğer tanıdıklara zaten çoktan işe alındığını söylemek

İş başvurusu olumlu değerlendirilmiş, ilk mülakat süreci çok sıcak ve doğru geçmiş, bir tek son mülakat kalmışsanız, aslında işe alınmak için neredeyse tüm şartları sağlamaktasınız. Ancak iş sözleşmesi yapılmadığı sürece adayın işe alınmayı garantilediğini düşünüp çevresindeki kişilere “işi kaptım” şeklinde anlatması yanlış olacaktır.

Bu zaten işi almak uğruna değil, sadece adayın kendisini kanıtlama çabası uğruna yapılan bir yanlıştır. Zira aday işe alındığı için arkadaşlarından gelen tebrikleri kabul ederken, başkası bu işin sözleşmesine imza atıyor olabilir. Hatta bazı adaylar daha son mülakata gitmeden “işe alındım, vaat edilen maaş çok yüksek, akşam bir yerlere gidip bunu kutlayalım” şeklinde ifadeler kullanabilmektedir. İşte bu durumda son mülakat da çok iyi geçer ve iş teklifi alınırsa sorun olmaz. Ancak tam aksi şekilde son mülakatta hiç de beklenmedik sorularla karşılaşıp tüm süreç bir anda negatife dönerse hem arkadaşlar arasındaki karizma yerle bir olacak hem de adayın işe alınma konusunda özgüveni büyük hasar görecektir. Zira işe alım uzmanları genellikle en kaotik ve stresli soruları bu son aşamada yöneltirler ve asıl eleme bu son mülakatta gerçekleşir.

Bunun yerine: Kişisel görüş ve izlenimlerinizden sıyrılın ve iş sözleşmesi önünüze sunuluncaya kadar hiçbir şeyden emin olmayın. Son mülakat evresine kadar gelebilmeniz kesinlikle büyük bir başarıdır. Ancak daha sonuçlanmadan sanki kazanmış gibi davranmak, konuşmak özgüven değil, aslında gereksiz bir “kendini beğenmişlik” örneğidir. Zira onlarca, belki yüzlerce aday daha bu aşamaya gelemeden elenmekte, büyük hayal kırıklığı yaşamaktadır. İşte tüm bunları hesaba katarak daha hiç ortada olmayan bir işi kutlamak, kazanılmamış bir parayı harcamak yerine arkadaşlara “görüşmeler olumlu geçti, işe alınmama son bir adım kaldı ve bu durum çok ümit verici” gibi bir açıklama yapabilirsiniz.

Etrafta Hiç İş Yokken Nasıl İş Bulunur?

Günümüz iş dünyasında kararlılık, iş arama – iş bulma sürecinde çok önemli bir yere sahiptir. Hatta “Maalesef şu anda açık bir pozisyonumuz yok.” Deseler bile kararlılıkla işi talep edebilmelisiniz. Ancak bu elbette kolay bir iş değil.

İlk olarak bilmenizi istediğimiz bir şey var. Bir yerlerde, bir şekilde mutlaka bir iş vardır. Bunları şöyle ayırabiliriz: (1) istemediğiniz işler vardır; (2) sizi istemeyen işler vardır; (3) daha önce hiç duymadığınız işler vardır; (4) nitelikli çalışan olabileceğiniz ancak henüz işi yapabilecek pozisyonu edinemediğiniz işler vardır.

nasil-is-bulunur

Etrafta İş Yokken, Nasıl İş Bulunur?

“Hiçbir iş”in olmaması, elbette açık pozisyonun kalmaması, sizi değerlendirememeleri durumu olabilir. İşi alma şansınız şuan hiç yoktur. İleri bir zamanda ilk sizi değerlendirebilirler. Ancak biz bu yazımızda bundan bahsetmeyeceğiz. Biz diğerleri ile ilgili konuşacağız.

İstemediğiniz İşler

Eğer uzun süredir, başvurular yapmanıza rağmen hiçbir iş görüşmesine çağrılmadıysanız, veya iş görüşmesine katılmanıza rağmen işe alınmadıysanız, artık başka yerlere bakmanın zamanı gelmiş olabilir. Tekrar düşünün. Uzun süreliğine olmasa bile daha iyi bir fırsat karşınıza çıkana kadar istemediğiniz bir işte çalışabilirsiniz. Gerçekten kendinizi gösterebileceğiniz olanakları size verecek bir iş için daha uygun zaman gelmemiş olabilir. Bu zamanı beklerken boş durmamak ve kendinize olan güveni korumak için geçiciliğine bir işte çalışabilirsiniz.

İstediğiniz alanda iş olanakları bulana kadar, istemediğiniz bir işte çalışıyor olsanız bile bu işin size yeni şeyler öğretiyor olmasına dikkat edin. En azından yeni şeyler öğrenmiş olursunuz. Belki bu yeni şeylere daha fazla ilgi duyabilirsiniz. Böylece çalışabileceğiniz iş alanını genişletmiş olursunuz. Zekanızı ve yeteneklerinizi farklı alanlarda kullanabiliyor olduğunuzu göstermeniz yine sizin avantajınızadır. Tecrübe edinmeniz de cabası. Farklı alanları keşfetmek her zaman güzeldir.

Sizi İstemeyen İşler

Bazen bir için bir yere başvurursunuz ama orası sürekli kapalıdır. Ve biraz daha çabalayıp çabalamamanız gerektiği konusunda düşünürsünüz. Size orayı sürekli olarak rahatsız etmenizi önermeyeceğiz. Ama “hayır” cevabı sonuna kadar “hayır” olarak kalacak değildir.

İşvereleri kötü yargılayabilirsiniz ancak işverenler bazen bazı adaylar gerçekten sevmezler ve onlar kaç defa başvuru yaparlarsa yapsınlar onları işe almazlar. Bazen de tam istedikleri gibi bir insan ile karşı karşıyadırlar ama bu adayın özellikleri iş ile uyuşmamaktadır. O halde işe alamasalar bile bu aday için şirkette uygun bir pozisyon ararlar. O adayın şirketlerinin bir parçası olamasını isterler. Eğer siz de işverenin sevdiği adaylardansanız ancak başvurduğunuz pozisyon sebebiyle işe alınamıyorsanız, işveren ile irtibatta kalmak için iletişim bilgilerini alın.

İş arama sürecinde kararlılık, vazgeçmeme, kendini toplama ve pratik zekanın büyük önemi vardır. İstediğiniz bir şirkete, nitelik bakımından yetersiz bile olsanız alınabilirsiniz. Beşinci başvurunuzda bile olsa… Vazgeçmeden demelisiniz. Ve zekanızla burada kolayca yükselebilirsiniz.

Daha Önce Hiç Duymadığınız veya İlk Defa Duyduğunuz İşler

Birçok işe daha adı konmamıştır. Hiç bilmediğiniz işler vardır. Haliyle bu işler için bir iş görüşmesine katılmış olamazsınız.

Her işe alım, ‘normal’ işe alım sürecini izlemez. Normal işe alım sürecini izlemeyen işler, normalleri kadar fazladır. Belki siz de normal olmayan işe alım süreçleri izleyen işlere başvurabilirsiniz.

İlk kez tanıştığınız biri ile yaptığınız konuşma sonunda kendinizi böyle bir iş imkanının ortasında buluverirsiniz. İş bağlantılarınız ve internet üzerinden yapacağınız araştırma da sizi böyle bir işe doğru sürükleyebilir. Farklı işler bulmak için internet büyük bir kaynaktır. Kararlı olun. Nazik olun ve iş imkanı sağlayıp sağlayamayacaklarını bu ‘normal” işe alım süreci olmayan şirketlere vb sorun. Unutmayın, ihtiyacınız olan biraz sabır biraz zaman. Çoğumuzun bunlara ayıracak zamanı olmasa bile iş arama sürecinizde eksik olan şey belki de budur.

Dahası

İyi şans. Lütfen oralarda bir yerlerde size uygun bir iş olduğuna inanın. Hedefinize giden yolda, özgeçmişinizin, ön yazınızın doğru hazırlanmış olduğundan emin olun. Yeteneklerinizi, kariyerinizi vb açıkça ortaya koyan bir özgeçmiş iş bulma sürecinizde en büyük yardımcınız.

Ve son olarak… Eğer istediğiniz işlere yaptığınız başvurular olumsuz sonuçlandıysa kendinizi hemen toplayın ve yolunuza bir şekilde devam edin.

Özgeçmişinize Cevap Gelmezse Ne Yapmalısınız?

Çok istediğiniz bir iş için, özgeçmişinizi şirkete gönderdiniz ve iş başvurunuzu yaptınız. Ancak oradan cevap gelmezse ne yapacaksınız? Hatta bu şekilde iş başvurusu yaptığınız diğer şirketlerden de haber gelmezse? Hevesle gönderdiği cv ve ön yazılarınıza karşı aldığınız cevap derin bir sessizlik…

Bu nasıl olabilir? Zekisiniz, girişkensiniz ve çalışmaya hazırsınız. Peki, ön yazınız ve özgeçmişiniz bu özelliklerinizi doğru ifade edemiyor olabilir mi ? Hiç bu şekilde düşündünüz mü?

– Neden özgeçmişinize geri dönülmüyor ve bu konuda ne yapabilirsiniz?

ozgecmis-cv-duzenleme

Özgeçmişinize Cevap Gelmezse Ne Yapmalısınız?

Bir şirket eğer işe alım yapacaksa, gelen iş başvurularında özgeçmişlere bakmaya elbette zaman ayırır. Ancak onlarca, hatta yüzlerce özgeçmişi tamamen okuyamazlar. Bu yüzden onların işini bir şekilde kolaylaştırmalısınız. Araştırmalara göre işverenler ilk aşamada bir özgeçmiş için 6-10 saniye arasında zaman ayırıyor.

  • Özelliklerinizin, başvurduğunuz iş ile bire bir örtüştüğünü gösterin

Özgeçmişinizin en başına, iş ile doğrudan ilişkili özelliklerinizi yazın. İşverenin dikkatini çekmek ve zamanını boşa harcamayacağını göstermek için bu çok önemlidir.

  • Özgeçmişinizde ve ön yazı içerisinde çalışmak istediğiniz işi hedef alın.

Özgeçmişinizi istediğiniz işe ve sektöre göre özelleştirin. Sürekli aynı ön yazıyı kopyalayarak göndermeyin.

  • Özgeçmişinizde yeteneklerinizi nasıl farklı alanlarda kullanabileceğinizi gösterin.

İş ile doğrudan ilişkili nitelikleriniz vardır. Bir de iş için uyarlayabileceğiniz, işte kullanabileceğiniz özellikleriniz vardır. Bu özellikleriniz, işinizi yaparken size avantaj sağlar. Özgeçmişinizde bu transfer edilebilen, farklı alanlarda da kullanabileceğiniz özelliklerinizi mutlaka yazın. İş başvurusu yaptığınız iş ile ek özellikleriniz / başarılarınız arasındaki bağlantıyı, nasıl katkı sağlayacağınızı özgeçmişinizde (ve ön yazınızda) net bir şekilde açıklayın.

– Bazı küçük değişikliklerin nasıl fark yaratacağını görün.

Sadece özgeçmişinizi ve ön yazınızı değiştirdiniz. Ama siz yine aynı kişisiniz. Aynı zeki, atılgan ve çalışmak için hevesli kişi. Özgeçmişinizi yukarıdaki önerilerimize göre düzenledikten sonra yaptığınız iş başvurularında olumlu yanıt alma, en azından bir yanıt alma olasılığınız artar. Bundan sonrası ise iş görüşmesinde size kalmıştır.

– İşi Yapacak Olan Sizsiniz Özgeçmişiniz Değil

Özgeçmişinizin öneminden bu kadar bahsettik ancak sonuçta işi yapacak olan sizsiniz. Özgeçmişiniz sizi işverene ve işvereni de size getiren bir araç. Ancak o kadar… Kendinize uygun işi arayıp bulmak, başvurmak, iş görüşmesi ve işe alım süreci sonrası işte çalışmak… Tüm bu aşamalardan siz geçtiniz, özgeçmişiniz sadece bir araç oldu.

  • İş bağlantılarınızın tılsımını kullanın.

Özgeçmişinizde yapmanız gereken diğer önemli şey ise şirket dilinden konuşmak. Şirket dili yani şirketin anlayacağı dilden konuşmak. Bunu yapmanızın bir yolu iş bağlantılarınıza özgeçmişinizde yer vermek. Çoğu aday, çalıştığı yerleri, ne kadar çalıştığını, ne pozisyonda çalıştığını yazmaz veya bu bölümleri önemsemeden yazar. Ancak şirketlerin iş tecrübelerinize dikkatle baktığını unutmayın. İş bağlantılarınız varsa kullanın.

Özetlersek…

Özgeçmişinizin ve ön yazınızın güçlü olması, olası işverenleriniz ile aranızda sağlam köprüler kurmanıza olanak sağlar. Başvurduğunuz işe ne kadar uygun biri olduğunuzu net bir şekilde cv üzerinde gösterin.

  • Projeler, gönüllü işler, iş tecrübeleriniz özgeçmişinizin olmazsa olmazıdır. Bunlar işverene niteliklerinizi, yeteneklerinizi, özelliklerinizi gösterecek ve onu sizi işe alma konusunda motive edecektir.
  • İş bağlantılarınızı kullanın. İnternetteki iş bağlantılarınız önemlidir ancak daha ileri gitmelisiniz. Daha profesyonel, daha resmi bir iş bağlantısı sağlayın. Örneğin stajınızda tanıştığınız biri olabilir. Gönüllü olarak yaptığınız bir iş sürecinde tanıdığınız biri de size yardımcı olabilir.
  • “Tekrar dene”, “Yeniden başla” moduna geçin. İş ararken, iş başvurusu yaparken sizi en çok motive edecek noktalardan biri yeniden yeniden ve yeniden başlayabilme gücüne sahip olmanızdır.

Adayların Mülakatta Sorgulamaları Gereken 3 Önemli Konu

İşverenler veya şirketlerin insan kaynakları uzmanları, mülakat sırasında sorulmak üzere onlarca mülakat sorusu hazırlarlar ancak iş görüşmesi sırasında bu listenin dışına da çıkarlar. Çünkü yüz yüze bir iş görüşmesinin seyrini sizin kadar karşınızdaki de belirler ve adayların soracağı sorular işverenin veya insan kaynakları uzmanlarının size soracakları “sıradaki sorularını” büyük ölçüde etkiler.

Bu yazımızda mülakat sırasında işverene mutlaka sormanız gereken soruları, 3 ana bölüm olarak bulabilirsiniz.

mulakat-sirasinda-adaylarin-sormasi-gereken-konular

Adayların Mülakatta Sorgulamaları Gereken 3 Önemli Konu

  1. Şirket ile ilgili sorular

İş arayan biri olarak soracağınız ilk sorular mutlaka şirket ile ilgili olmalı. Dürüst olmak gerekirse, işverenler kendi şirketleri hakkında konuşmaktan büyük zevk alırlar. Ayrıca işverenler adayların işe ve şirkete olan ilgilerini görmekten mutlu olurlar. Mülakat sırasında şirket ile ilgili sorular sormanız, şirket ile ilgili gerekli araştırmayı yaptığınızı gösterir. Ve hala soru sorarak, şirket ile ilgili daha fazla şey öğrenmek arzunuzu da göstermiş olursunuz.

Mülakat esnasında şirket ile ilgili soru sorarken “Referanslarınız kimler? Kimlerle çalışıyorsunuz?” gibi sorular sormamalısınız. Bu gibi bilgileri zaten iş görüşmesi öncesi araştırmış olmanız gerekir.

Örneğin, şirketin sektördeki rakipleri ile nasıl başa çıktığını ve belli bir ürünün satışında nasıl bir yol izlediklerini sorabilirsiniz. Veya “Sizce beni bu şirkette çalışırken en çok motive edecek olan şey nedir?”. Çok kişisel bir soru olarak gözükse de işverenin hoşuna gidecektir.

  1. Pozisyon/iş ile ilgili sorular

Sıradaki sorunuz, yapacağınız iş ile ilgili olmalı. Çoğu aday iş görüşmesinde böyle bir soru sormayı çok önemsiz, kolay bir şey gibi görebilir ve iş görüşmesi sırasında böyle bir soru sormaz.

Örneğin, “Bu iş için ideal bir personelde hangi nitelik ve deneyimlerin olması gerekir?” veya “İşe alındıktan sonraki ilk 60-90 gün içinde benim pozisyonumda, yapılması gereken en önemli yapmam şey nedir?” gibi bir soru sorabilirsiniz.

“Bu pozisyon için başarılı olmayı nasıl tanımlarsınız?” gibi bir soru sorduğunuzda, işveren sizin işe alınacağınız pozisyonda başarılı olmak isteğinizi çok daha net olarak anlayacaktır. Ayrıca, işverenden bu sorular sayesinde yeteri kadar geri dönüş almanız, ileride kendinize çizeceğiniz yolu daha bilinçli bir şekilde biçimlendirmenizi sağlar. Uzun vadede pozisyonun geleceğini görmenize ve ona göre davranmanıza katkı sağlar.

  1. İşe alım süreci ile ilgili sorular

İş görüşmesi bitmek üzere…Tam bu noktada sormanız gereken soru işe alım sürecinin nasıl olacağıdır. İşverene veya insan kaynakları uzmanına aşağıdaki soruları sormanız, işi gerçekten almak istediğinizi gösterir.

  • Bundan sonraki süreç nasıl olacak?
  • Bu pozisyon için kaç kişi işe almayı planlıyorsunuz?
  • İşe alım sürecinde benden beklediğiniz / yapabileceğim şeyler var mı?
  • Pozisyonun durumunu kontrol edebilmem için önerebileceğiniz en iyi yol nedir? Mail, telefon vb.?

Yukarıdaki sorular işe alım sürecinde olduğunuzu düşündüğünüzü karşınızdakine iletir. Mülakat bitiminde ve sonrasında, işveren ile iletişiminizi sürdürme çabanız, diğer çoğu adayın yapmayacağı bir şeydir ve sizi bir adım öne çıkarır.

Birini işe alma süreci zaman ve para açısından şirketlere bir maliyet doğurur. Bu yüzden işverenler iş görüşmelerinde ince eleyip sık dokurlar. En doğru çalışanı bulmak için çaba harcarlar. Sorularını bu amaç ile size yöneltirler.

Siz de işverene soracağınız sorularla işi ve şirketi daha iyi anlamaya başlarsınız. Ayrıca bu sorular size faydalı olduğu kadar, işverene de faydalı olacaktır. Sorduğunuz sorular işverenin kafasındaki sorulara cevap olma özelliği bile taşıyabilir.

Mülakatlarda soru sormayan, meraksız kişilerden olmayın ve sorduğunuz sorularla da bu iş için en doğru adayın siz olduğunu gösterin.

İşverenin İş Görüşmesi Boyunca Baktığı 20 Şey

İşverenlerin nelere dikkat ettiğini bilmek istiyorsunuzdur. İş görüşmesi sırasında işvereninizi dört gözle izleyip, onun hakkında ipuçları yakalamaya çalışıyor olabilirsiniz. O da aynısını sizin için yapıyor. Sizi izliyorlar ve mülakat sorularına verdiğiniz cevaplarınızdan bir şeyler çıkarmaya çalışıyorlar. Onlar için çalışmaya başladığınızda, nasıl bir çalışan olacağınızı ve neler yapacağınızı öngörmeye çalışıyorlar.

Bu yazımızda mülakat sırasında işverenlerin adaylarda aradıkları özellikleri listeledik.

  • Sorulan Sorulara Gerçekten Yanıt Verdiniz mi?

Kısa sürede bir iş görüşmesi için hazırlanmak zordur. Bu yüzden iş görüşmesine hazırlanmak için gerçekten uzun zaman harcamanız gerekir. Bu konu üzerine yazılmış, okuyabileceğiniz yüzlerce makale var. Ayrıca iş görüşmenizi yeteri kadar prova ettiniz mi?

İş görüşmesine hazırlanırken prova yapmanız sorulara vereceğiniz cevapları ezberlemeniz demek değildir. İş görüşmesinde neyi nasıl söylemeniz gerektiğinin özünü kavramalısınız. Size sorulanı gerçekten anladıktan sonra cevap verin. Tüm soruyu dinleyin ve doğal şekilde ezberlenmemiş bir cevap verin. Karşınızdaki ile iletişimde kalın. Böylece onun ne istediğini daha rahat anlarsınız.

is-gorusmesi-mulakat-isverenlerin-baktiklari-seyler

İş Görüşmesi Sırasında İşverenler En Çok Nelere Bakıyorlar?

  • Beden diliniz karşınızdakine ne anlatıyor?

Kambur mu oturuyorsunuz? Rahatlayın. Sandalyenizde dik oturmanız önemlidir. Bu bir profesyonellik göstergesidir. Gerginlik belirten beden hareketleri yapmayın. Örneğin, ayağınızı sürekli sallamak, saçınızla oynamak gibi hareketlerden kaçının. Bunlar işverenin de, mülakatı yapan kişinin de dikkatini dağıtacaktır.

Sıcak bir gülümseme her zaman çok önemli. Tabi, sıcak ve doğal bir gülümseme. Göz temasından da kaçınmayın. Tüm bunlar gerginliğinizi azaltır.

İşverenler sizin iş görüşmesi nedeniyle heyecanlı ve gergin olacağınızı tahmin etmişlerdir elbette. Gergin olmanız doğaldır ancak gerginliğinizin ve heyecanınızın, sizin önünüze geçmesine izin vermemelisiniz.

  • Nasıl bir göz teması?

Göz teması kurmak çok önemli olmasına rağmen hala birçok aday bu konuda zorluk yaşamaktadır. Konuşurken karşınızdakinin gözlerine bakın. Eğer gözleriniz odada geziniyorsa veya başınızı eğiyorsanız, bu sıkıldığınızı veya kendinize olan güveninizin eksik olduğunu ifade eder.

Gülümsemeyi ise unutmayın ama abartmayın da. Basit bir göz teması ve ölçülü samimi bir gülümseme, iş görüşmesinin anahtar noktalarıdır.

İşverene gerçekten kendinizi, gerçekte nasıl biri olduğunuzu gösterdiniz mi?
Önceden hazırlanmış cevaplar kullanın veya kullanmayın, gerçekte düşündüklerinizi söyleyin veya söylemeyin, işverenler sizin gerçek hikayenizi duymak isterler. Ne yaptınız, neler tecrübe ettiniz? İşe %100 uygun musunuz?

  • Nitelikleriniz ile %100 eşleşen bir işe mi başvurdunuz?

Gerçeklere dayanan cevaplar verin. İş ile birebir eşleşen bir resim çizin. Bunu kariyer hikayeniz ile yapabilirsiniz. Bir aday olarak kişiliğiniz sebebi ile kolay açılamayan biri olabilirsiniz. Ancak işveren farklı mülakat soruları sorarak sizi açmaya, sizden bilgi almaya çalışacaktır.

  • Başvurduğunuz işi anladınız mı?

Ne iş yapacağınızı biliyor olmalısınız. İşverenler bu bilgiye dikkat eder. Eğer başvurduğunuz işi bilmiyorsanız, işi nasıl yapacağınızı da bilmiyorsunuzdur.

İş ilanındaki açıklamaları iyice okuyun. Ne yapacağınız konusunda bilgi edinin. Şirkette yapacağınız iş ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek için siz de sorular sorabilirsiniz. Ancak ne yapacağınız konusunda mutlaka temel düzeyde bilgiye sahip olmalısınız.

  • Şirket hakkında bir şeyler öğrenmek için zaman harcadınız mı?

İş aramak ve iş başvurusu yapmak kadar, şirketler ile ilgili bilgiler edinmeye de mecbursunuz. Sektör nasıl?

Başvurduğunuz / vuracağınız şirketlerin ait olduğu sektörün özelliklerini, şirketin özelliklerini öğrenin. 

İnterneti araştırma yapmak için kullanabilirsiniz. O şirkette çalışan biri ile iletişim kurarak yine bilgi edinebilirsiniz. Mülakat öncesinde şirket ve sektör ile ilgili bilgiler edindikçe, şirket ve iş başvurusu yaptığınız pozisyon da gitgide kafanızda canlanır. Şirkette neler yapabilip, neler yapamayacağınızı öğrenmiş olursunuz.

“Hakkımızda ne biliyorsunuz?” gibi bir iş görüşmesi soru karşısında vereceğiniz yanıtı, bu yol ile hazırlamış olursunuz. Ayrıca bu konuda yazılmış makaleleri de okuyabilirsiniz.

  • İşi yapabilecek niteliğe sahip misiniz?

İşveren, iş ilanındaki işin gerekliliklerine uyup uymadığınızı öğrenmek ister. Bazı şirketler bunun için özel iş görüşmeleri de yapabilirler. Testler, örnek olay çalışmaları gibi yeterlilik ölçücü iş görüşmelerine hazırlanmanız gerekebilir.

Son olarak, eğer işverenler iş ilanında, fazla bir özellik aramadıklarını bildiren bir ilan yayınlıyorlarsa, ilanda yazılı olanların hepsini bildiğinize emin olun.

  • İşi yapabilecek kişiliğe sahip misiniz?

İş görüşmesinin en önemli bölümlerinden biridir. Eğer işveren müşterilerle yakından ilgilenecek birini arıyorsa, utangaç olan adaylar ne kadar nitelikli olurlarsa olsunlar elenirler.

Ancak eğer dışarısı ile pek bir ilişkinizin olmayacağı bir iş yapacaksanız, dışa dönük olmanız dezavantajınız bile olabilir. İş ilanında aranılan ve bahsedilen iş hangi özellikleri gerektiriyor? Bu kısmı mutlaka düşünün, gerekirse çevrenize ilanı gösterip onların da bu konuda yorumlarını alın.

  • Şirket politikası, ortamı ve kültürü ile örtüşüyor musunuz?

Bununla ilgili yapabileceğiniz pek bir şey yok. Bu işverenin aradığı bir özelliktir ve iş görüşmesi boyunca cevaplarınızdan yaptığı çıkarımlarla bu konuda bir karar vermeye çalışır.

Bugüne kadarki en iyi iş görüşmenizi çıkarmış olsanız bile, işveren eğer şirket politikası ya da kültürü konusunda uyuşmazlık yakaladıysa, sizi işe almayabilir.

Ancak asıl önemli olanı unutmayın. Kendiniz olun. Pahalıya mal olsa bile…

  • Kolay adapte olur musunuz, esnek misiniz?

İşverenler davranışınızın nasıl olduğunu çözmek için farklı mülakat soruları sorarlar. Geçmişte yaşadığınız belli bir durum üzerinden giderek, size sorular yöneltip sizi anlamaya ve tanımaya çalışırlar.

Eğer iş tecrübeleriniz ile ilgili hikayelere iyi hazırlanırsanız, işverenin kafasında sizinle ilgili hiçbir soru işareti kalmayacaktır. Örneğin, eski işinizde bir sorun çıktı ve bu sorun karşısında siz nasıl davrandınız, nasıl sorumluluklar aldınız? Başarılı oldunuz mu? Size bu durum ne öğretti?

  • Her şeye çare bulan becerikli biri misiniz?

Benzer şekilde, iş tecrübenizden yola çıkarak anlattığınız hikaye veya hayatınızdan yola çıkarak anlattığınız gerçek bir hikaye ile bugüne kadar sahip olduklarınızın önünüze gümüş bir tepside en güzel şekilde sunularak gelmediğini anlatabilirsiniz. İş hayatında ya da eğitim hayatında aştığınız engelleri mülakat sırasında mutlaka anlatın.

  • Fazla savunmacı mısınız?

Bazı adaylar iş görüşmesine şikayetleri ile başlarlar. Örneğin “neden kapıda o kadar uzun süre bekletildim?” gibi. Veya iş başvurusu yaptıkları ve iş görüşmesine çağrıldıkları yeri defalarca arayıp / mail atıp onlarca soru sorarlar. Bu iyi bir şey değil.

Kendinizi fazla savunmanız, özellikle daha iş görüşmesi aşamasında bunu yapmanız kesinlikle kırmızı kart görmenize neden olur ve işe alınmanız zorlaşır.

  • Enerjik misiniz?

Her şeyin önünüze gelmesini bekliyor musunuz? İnisiyatif alabiliyor musunuz?
İşverenler bazen sorumluluğu üzerine alıp karar verebilen çalışanları sever. Elbette yönetime ve çalışma arkadaşlarına saygısını yitirmeyen adaylardan bahsediyoruz. Ancak bunu bir iş görüşmesinde ne kadar gösterebilirsiniz bilemeyiz.

  • Kullanışlı çözümler / değişiklikler önerebilir/başlatabilir misiniz?

Az önce değindiğimiz gibi, işverenler şirkete katkı için fırsat kollayan kişileri bünyelerine katmak isterler. Her şeyin daha iyisi nasıl olur diye düşünen kişileri. Şirketin ürünlerini geliştirmek, daha etkili verimli sonuçlar almak için çalışacak kişiler… Fikir üretebilecek kişiler… Sadece kendi alanlarında değil.

Peki bunlardan ne sonuç çıkaracaksınız? Başvurduğunuz şirketin yaptığı iş ile ilgili daha iyisi nasıl olur diye düşünmeye şimdiden başlayın. Araştırmalar yapın. İşiniz ile ilgili gelişmeleri takip edin ve bunu şirkete uyarlayın.

  • Kim olduğunuzu ve ne istediğinizi biliyor musunuz?

Kulağa çok basit geliyor değil mi? Ancak kendini bilmek o kadar kolay bir şey değildir. Gerçek, doğal kişilik özelliklerinizi bilin. Bu özelliklerinize örnek olacak hikayeler paylaşın. Özelliklerini, başvurduğunuz iş ile örtüşmeli.

Kendinizi bilmek, gerçekte kim olduğunuzu bilmek, öğrenmek için düşünmeye uzun zaman ayırmalısınız. İş tecrübelerinizi, yeteneklerinizi vb tek tek gözden geçirmelisiniz. Ne işler yaptınız, bu işleri/projeleri yaparken neler yaşadığınız? Buradan yola çıkarak nasıl bir kişiliğiniz var? Eğer kendinizi bilirseniz, cevaplarınız da kendiliğinden doğallaşacaktır.

  • Kendi CV’nizde neler olduğunu biliyor musunuz?

Bir defa CV’nizi hazırladınız. Oraya her şeyi koydunuz ancak ya sonra? Çoğu aday iş başvurularını yaparken kullandığı CV’yi güncellememiştir. Hatta iş görüşmesine giderken CV’sine göz atmayı yine önemsemez. Ancak mutlaka CV’nizi iş görüşmesine gitmeden gözden geçirin, güncelleyin ve oraya ne yazdığınızdan haberdar olun.

Bu durum ciddiye alınması gereken bir durumdur. Öyle ki iş görüşmesinde işveren size CV’niz ile ilgili birçok soru sorar. CV’nizde yazdıklarınızın doğruluğunu teyit etmenizi bekler. Ama CV’nizdekilerden haberdar değilseniz nasıl olacak?

  • İşveren sizinle çalışmak istiyor mu?

İşe alım sürecinde tüm merak ettiğiniz şey bu değil mi? Acaba işveren sizinle aynı çalışma ortamında olmak isteyecek mi? Bu nokta “işi yapabiliyor” olmanızdan daha önemli bile olabilir. Peki, işveren nasıl ikna olacak? İşverene işe yapacağınız olumlu katkıdan bahsedin. Kazandığınız parayı hak edebilecek misiniz? Diğer çalışma arkadaşlarınıza uyum sağlayabilecek misiniz? İşverenin güvendiği kişi olabilecek misiniz?

İşverenlerin iş görüşmesi ya da mülakat sırasında nelere dikkat ettiklerini bu şekilde özetleyebiliriz. Yukarıdaki sorulara sizden başkası yanıt veremez. Önerileri göz önünde bulundurup, mülakat soruları karşısında çözüm yolunuzu ve cevaplarınızı siz bulacaksınız.

Mülakat Sonucunu Almak İçin Kaç Gün Beklemeliyim?

Mülakat sonucunda ne olduğunu duymak için net bir süre ne yazık ki yok. Onlar ne zaman hazır olurlarsa… Bu süreç bazen bekleyen tarafın pes edip başka iş başvuruları yapması ile devam edebilir.

Cevabımız rahatsız edici… Ancak bu yazımızda şirketlerin neden mülakat sonrasında size geri dönmediklerini veya geri dönüş süresi içinde neler yaşandığını anlatmaya çalışacağız.

mulakat-sonucu-kac-gunde-ogrenilir

Mülakat Sonrası Geri Dönüş Kaç Günde Olur?

İlk olarak, işverenler onlarca (belki daha fazla) adayı değerlendirmektedir. Tüm o adaylar sizin gibi bir cevap bekliyorlar, en azından olumlu / olumsuz bir cevap. Ve sizi diğerlerinden ayırmaları için zamana ihtiyaçları var.

Perdenin Arkasında Gerçekte Neler Olup Bitiyor

İş görüşmesi sonrasında “Neden beni aramıyorlar?” diye yakınabilirsiniz. Ancak başvurduğunuz şirket büyük bir şirket ise adaylarını birçok farklı açıdan değerlendirebilirler. Yani iş görüşmesi yaptığınız şirketler, farklı şeylerle uğraşıyor olabilirler.

Biliyoruz ki onların ne düşündüklerini bilmek istiyorsunuz. Ve emin olun ki işverenler de birini hemen işe almak istiyor. Ama süreç uzun ve bu süreçte aşağıdakiler yaşanıyor:

  • İşveren / insan kaynakları hala iş görüşmesi yapmakla meşguller. Üstelik tüm bu görüşmeler ilk adımda gerçekleştirilen iş görüşmeleri…
  • Sürekli adaylara mülakat tarihi ayarlamakla meşguller. Bazı adaylar ile ilgili ciddi düşünüyorlar ve ikinci tur için görüşme tarihi ayarlama sürecindeler ve bazı görüşmelerde erteleniyor.
  • İnsan Kaynakları hatalı bilgilerden dolayı adaylara geri dönüş yapmıyor olabilir. İletişim bilgileriniz (e-mail gibi) yanlış olabilir.
  • Önemli bir projenin teslim tarihi yaklaştığından diğer işleri arka plana atmış, ertelemiş olabilirler.
  • Bazı şirketler bu işlerde iyi olmayabilir. Hatta profesyonel bir işe alım departmanları olsa dahi işe alım sürecini uzatıyor olabilirler.
  • İnsan Kaynakları departmanında çok katmanlı bir yapı bulunuyor olabilir. Yani sizin görüşmeniz farklı aşamalardan geçiyor olabilir.
  • Bazen başvurduğunuz iş / pozisyona olan ihtiyaç ortadan kalkmış olabilir. Bu yüzden işe alımı bir süreliğine ertelemiş veya iptal etmiş olabilirler. Nedeni ise bütçe, yönetimdeki değişiklik veya organizasyonun tekrar düzenlenmesi olabilir.
  • E-mailiniz spam kutusuna düşmüş olabilir. Şirketlerin adaylardan sürekli e-mail aldığını kabul edersek, sizin işverene attığınız e-mailin spam kutusuna düşmüş olması olasıdır.

Size Bu Süreçte Ne Yardımcı Olmaz?

  • Onları “sonucu açıklamayı ertelemekten ötürü” ayıplamak. Düş kırıklığınızdan dolayı haklı bir nedeniniz olsa dahi kötü durumunuzu başka şekilde onarmalısınız. Gecikmenin nedenlerini bilmeden, arka planda nelerin yaşandığından hiçbir zaman emin olamazsınız. Kendinizi acınası göstermeniz ve öyle hissetmeniz sizin zararınıza olur.
  • Gerçekten çalışmak istediğiniz yerden haber beklemek ve başka işler aramaya devam etmemek. Ne kadar mükemmel olursa olsun, o işe alınmayabilirsiniz. Ancak mutlaka başka bir iş bulmak zorundasınız. Bu farklı iş elbette yine sizin niteliklerinize yakın bir iş olmalı.
  • Geciken cevap üzerine çeşitli konuşmalarda yaptığınız iş görüşmesi sisteminin ne kadar kötü olduğundan bahsetmeniz, her konusu açıldığında o şirketi kötülemeniz potansiyel işvereninize karşı olan düşüncelerinizi ve hislerinizi zamanla değiştirecektir. Artık o şirketten olumlu yanıt alsanız dahi hisleriniz artık olumsuzlaşmıştır.
  • İşverenin sizin kurallarınızı takip etmesi için çabalamak anlamsızdır. Talep eden siz olmalısınız. Mülakat sonrası işverenden ses çıkmasını beklemeyin. Bazı şirketler sizden geri dönüş yapılana kadar bir cevap vermeyebilirler.
  • Bizi yukarıda yazdıklarımızdan dolayı ayıplamanın size bir yardımı olmayacaktır. Amacımız sizi süreç ile ilgili bilgilendirmek. Elbette tercih sizin ve önerdiğimiz yolu izleyip izlemeyeceğiniz veya ne kadar izleyeceğiniz size kalmıştır.

Size Bu Süreçte Ne Yardımcı Olur?

  • Sabırlı olmak ve en iyisini yaptığınızı düşünmek size iyi gelir. İş arama sürecinde kontrolünüz dışında gelişen işlerle kafanızı yormayın.
  • İşverene veya insan kaynaklarına kibar bir dille başvurunuzun ne aşamada olduğunu öğrenmek istediğinizi belirten bir e-mail atabilir veya onları arayabilirsiniz. Bu işe olan ilginizi de gösterir. Eğer olumsuz bir cevap alırsanız canınızı sıkmayın hatta size uygun başka pozisyonların olup olmadığını nazikçe sorun.
  • Sabır, hiçbir şey yapmadan o şirketten haber gelmesini beklemek demek değildir. 10-14 gün bekledikten sonra mülakat sonrası teşekkür mektubunuzu yollamalısınız. Teşekkür mektubunuzda, iş görüşmesinde şirketin olumlu tavrı için teşekkür ettikten sonra, iş görüşmenizin ne aşamada olduğunu kibarca sorabilirsiniz. Ancak sakın abartmayın. İş görüşmesi sonrası işveren ile kurduğunuz ilk iletişimde kötü bir izlenim vermeyin.
  • İş görüşmesinde değindiğiniz ancak açıklama gereği hissettiğiniz veya onların işine yarayacak dikkatlerini çekecek yeni bir başarınız olduysa, tüm bunları içeren hem de başvurunuzu hatırlatıcı kibar bir mesaj / e-mail atmanızda fayda var. Ancak işverenler yine belli bir süre size geri dönüş yapmayabilirler. Eğer ilk görüşmenizin işveren üzerindeki etkisi olumlu ise bir sorun yok. Ancak olumsuz ise işverenin geri dönüş yapmaması olasıdır.
  • Bekleme sürecinizde boş durmayıp, iş başvuru yaptığınız şirket ile bağlantısı olan kişi veya gruplarla iletişime geçmeye çalışmalısınız.
  • Büyük bir kararlılıkla iş aramaya devam etmelisiniz. Bu en mantıklı, akıllıca iş olacaktır. Bekleme süreci, beklentilerinizi arttırdığı takdirde ve olumsuz bir yanıt aldığınızda tüm motivasyonunuzun yerle bir olması olasıdır. Bu yüzden beklentinizi belli seviyede tutun ve size uygun başka işler aramaya devam edin. Hatta size en uygun işi bulana kadar iş aramayı asla durdurmayın.
  • Boş zamanlarınızı da değerlendirin. Gönüllü işler yapabilir, yoga, koşu, yürüyüş gibi sizi rahatlatırken odaklanma gücünüzü yükseltecek sporlar yapabilirsiniz. Mülakat sonrası hayatınız devam ediyor.

Umarız, mülakat sonucunu bekleme süreniz kısa olur ve en kısa sürede istediğiniz işe kavuşursunuz.  

“İş Görüşmesi Yaptığınız Diğer Şirketler Nelerdir?” Mülakat Sorusuna Cevap

Mülakat soruları arasına iş görüşmesi yaptığınız diğer şirketleri öğrenmek için, bu soru da yerleştirilebilir. Peki sizce mülakat sürecinde olduğunuz başka şirketlerin isimlerini neden öğrenmek istiyorlar? Tüm listeyi, tüm ayrıntıyı vermek zorunda mısınız?

is-gorusmesi-basvurusu-yaptiginiz-diger-sirketler-mulakat

Başka Hangi Şirketlere İş Başvurusu Yaptınız?

İşverenler, işe alım departmanı vb. iş görüşmesine gittiğiniz diğer şirketleri merak ediyor olabilirler. Bu sadece iş dünyasındaki yarış ile ilgili bir durum değil aynı zamanda sizinle ilgili bir durum. İş başvurusu yaptığınız diğer şirketlerin aynı sektörden olup olmadıklarına bakarlar. Böylece sizin o sektörde çalışmayı ne kadar istediğinizi görmeye çalışırlar. Yani iş görüşmesinde olduğunuz şirketin yer aldığı sektörden diğer şirketlere de iş başvurusunda bulunduysanız bu sizin sektöre ne kadar odaklandığınızı gösterir.

Bu yazımızda iş görüşmesine katıldığınız diğer şirketleri nasıl ifade etmeniz gerektiğinden bahsedeceğiz. Ancak cevabınızın “Başka bir şirket ile iş görüşmesine katılmadım. Sadece sizin şirketiniz.” olması ihtimali de yüksek. Bu cevap ile iş görüşmesi yaptığınız şirkete fazla bir bilgi dolayısı ile güç vermiş olmak istemediğinizi gösterirsiniz. Bu yazımızda tüm bu durumlarda nasıl davranmanız gerektiği ile ilgili bilgiyi bulabileceksiniz.

Eğer Rakip Şirketler ile İş Görüşmesi Yaptıysanız

Bu en ideal olandır. İş görüşmesi yaptığınız şirket ile aynı sektörden olan diğer şirketler ile iş görüşmesine katılmış olmanız sizin avantajınıza. Aynı sektöre yoğunlaşmanız ve o sektördeki şirketlere başvurmanız, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, o sektörde çalışmayı ne kadar çok istediğinizi gösterir.

Örnek: “ Dijital Ventures ve Renley&Co şirketleri ile pazarlama pozisyonunda çalışmak üzere iş görüşmeleri yaptım. Bu pozisyon hem beni zorlayıcı hem de kariyerimde ilerleme kaydetmeme olanak sağlayacağını düşündüğüm bir pozisyon.”

Eğer Diğer Sektörlerden Şirketler ile İş Görüşmesi Yaptıysanız

Farklı sektörlerden şirketler ile mülakat yaptıysanız bu biraz düşündürücü bir durum olabilir. Açıkçası işverenler bununla karşılaşmak pek istemezler. İsteklerinizin net olmadığı gibi bir izlenim bırakırsınız.

Sizin bu durumdayken yapmanız gereken şey ise, farklı sektörler bile olsa aralarında bir ilişki kurabilmenizdir. Yani başvurduğunuz pozisyon açısından bir benzerlik kurabilirsiniz. Farklı sektörlerdeki şirketler ile iş görüşmesi yaptınız ancak örneğin finans ve finans alanına benzer pozisyonlara başvurdunuz. Farklı sektörlerden farklı pozisyonlara başvurmuş olsanız bile aralarında mutlaka bir benzerlik kurmalısınız.

Örnek: “ Birçok farklı pozisyon için iş görüşmelerine katıldım. Ancak hepsindeki ortak nokta şuydu. İş başvurusu yaptığım bu pozisyonların hepsinde müşteri ilişkileri ile ilgili tecrübe edinmeme yardımcı olacak bir çalışma ortamı vardı. Tüm enerjimi müşteri ile ilişkiler ve bu ilişkiyi uzun süreli tutma tecrübesi edinmeye harcadım.”

Eğer Başka Hiçbir Yer ile Görüşmediyseniz

Başka bir yer ile mülakat yapmadığınızı doğrudan söylemeyin. Peki dolaylı olarak nasıl söyleyeceksiniz? Bunun yolu şu; sanki başka bir soruya yanıt veriyormuş gibi yapın. Yani “Başka bir şirket ile görüşmedim.” demek yerine ne tür şirketlere başvurduğunuzu anlatabilirsiniz. Yani “Hangi şirketler ile iş görüşmesi yaptınız?” sorusuna değil “Ne tür şirketlere, pozisyonlara iş başvurusu yaparsınız?” sorusuna yanıt veriyormuş gibi cevap verin.

Örnek: “ İş arama sürecimin daha çok başındayım. Pazarlama konusunda deneyim kazanabileceğim birçok şirkete başvurdum. Pazarlama konusundaki yeteneklerimi geliştirebileceğim, yeni şeyler öğrenebileceğim şirketlere iş başvurusu yaptım. Kuşkusuz pazarlama  alanı benim yeteneklerimle ve kariyer planım ile birebir uyuşuyor.”

Kısacası işverenler size “hangi şirketler ile iş görüşmesi yaptınız?” sorusunu yönelttiğinde vereceğiniz cevap işverenin beklentilerini karşılayacak şekilde olmalı. Bunun yolunu da yukarıda ayrıntısı ile anlattık. İş başvurularınızın, iş görüşmesi yaptığınız şirketteki pozisyon ile aynı ya da ilgili olmasına özellikle önem verin.

“Hayallerinizdeki İş Nedir?” Mülakat Sorusuna Yanıt Vermenin Sırrı

Hayallerinizdeki işi ifade edebilmeniz önemlidir. Sadece kişisel nedenlerden değil, aynı zamanda mülakat sırasında karşınıza soru olarak da çıkma olasılığı olduğundan, hazırlıklı olmanızda fayda var. Peki idealinizdeki işi nasıl ifade edeceksiniz? Özellikle karşınızda bunu irdelemek isteyen, sizden ayrıntı vermenizi isteyen bir işveren varken.

En yararlı ipucu şu ki başvurduğunuz işler yeteneklerinizin, ilgi alanlarınızın, eğitiminizin ve değerlerinizin kesiştiği noktadaki işler olmalı. Hayallerinizdeki işin de bu doğrultuda olacağını düşünüyoruz. Özellikle ilgi alanlarınız asıl önem verdiğiniz şeyleri gösterir ki bunların iş başvurusu yaptığınız işe yakın olması, sizi ideal çalışan yapabilir. Yani ilgi alanlarınız hayallerinizdeki işe en çok yaklaştığınız yerlerdir. Yaparken zevk aldığınız şey eğer işiniz ise başarısız olma ihtimaliniz yok demektir, öyle değil mi?

Peki iş görüşmesi / mülakat sırasında hayallerinizdeki işi nasıl ifade edeceksiniz? Aşağıda üç başlık ile bu mülakat sorusuna verebileceğiniz cevapları açıkladık.

hayallerinizdeki-ideal-isiniz-nedir-mulakat

Hayallerinizdeki İş Nedir?

  • Hangi niteliklerinizi kullanmak istiyorsunuz?

Hayallerinizdeki işi anlatmaya başladığınızda öncelikle niteliklerinizi, özellikle hangi yeteneğinizi kullanmaktan en fazla zevk aldığınızı ifade edin. Bu cevabınıza güzel bir giriş olacaktır. Unutmayın, bu sizin hayaliniz, sizin rüyanız. Bu yüzden lütfen herhangi bir özelliğiniz ile ilgili konuşmaktan utanmayın.

“Hayallerinizdeki iş nedir?” sorusuna aşağıdaki örneklerdeki gibi bir başlangıç yapabilirsiniz.

  • Deneyimlerimden bahsederken ifade ettiğim gibi ___. Hayalimdeki iş ise yine bununla bağlantılı. Yeteneklerimi bu doğrultuda geliştirmeyi seviyorum ve çalışmalarımı hep ____ ile ilgili yapıyorum.
  • Bu konuya az önce değinmiştim. Yeteneklerimi ____ alanında geliştirmek istiyorum. Aynı zamanda ____ ile ilgili de çalışmalar yapmaktan hoşlanıyorum.
  • Nelere ilgi duyuyorsunuz?

Niteliklerinizden sonra sırada ilgi alanlarınız var. Büyük resmi görün ve ilgi alanınız hangi endüstride yer alıyorsa o alandaki işlere başvurun. Yukarıda bahsettiğimiz kesişim noktasını unutmayın. Bundan sonra, o endüstride hangi özelliğiniz sizi öne geçirecek ise bunları iyi analiz edin ve iş görüşmesinde işveren ile paylaşın.

Örnek cevaplar:

  • ____ alanını ilk keşfettiğimde bu sektör ile ilgilenmeye başladım. İlgi alanlarımı _____ sektörü ile birleştirmeye çalıştım ve çalışmalarımı bu yönde yaptım.
  • İş içeriği açısından, _____ ve _____ alanlarındaki merakım birbirini tamamlıyor. Hayalimdeki işin bir parçası olmak düşüncesi beni oldukça heyecanlandırıyor.
  • En fazla önem verdiğiniz şeyler nelerdir?

Değer verdiğiniz, önemsediğiniz şeyleri ifade etmeniz işverinin sizi nelerin motive ettiğini anlamasına yardımcı olur. Başvurduğunuz şirket, şirket politikası açısından sizin değerleriniz ile örtüşmeli. Aksi takdirde kendinizle çelişmek durumunda kalabilirsiniz. Burada işvereni memnun ederken kendi memnuniyetinizi düşünmek durumundasınız. Bu, cevaplarınızın samimi olması için gereklidir.  Değerleriniz hakkında konuşurken bahsettikleriniz nitelik ve ilgi alanlarınıza oranla daha karmaşık olabilir.

Örnek cevaplar:

  • Nitelik ve ilgi alanlarımı da baz alarak, hayalimdeki iş, _____ ve _____ konusunda duyarlılıkları olması gereken bir iştir. Bunlar benim için çok önemli. Aynı şekilde başvurduğum şirketlerin de bu konudaki duyarlılıklarına özellikle bakıyorum.
  • Basitçe, hayalimdeki iş ve pozisyonum, bana _____ yapma olanağı verecek bir iş olmalı. Bu yüzden şuanda bu şirket ile iş görüşmesi yapıyor olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum.

Daha önce de bahsettiğimiz gibi asıl olan nitelikleriniz, ilgi alanlarınız ve değerlerinizin kesiştiği noktadaki işlere yönelmeniz. Böylece hayalinizdeki işe yaklaşmış olursunuz. Ve hayalinizdeki iş için yaptığınız iş görüşmesinde size “Hayalinizdeki iş nedir?” diye sorduklarında yapmacık olmayan cevaplarınız ile doğrudan başvurduğunuz şirketi anlattığınız gözden kaçmayacaktır.