Tag Archives: iş arama

Çalışırken Mülakata Nasıl Gidilir?

Halen çalışmakta olduğu işinden memnun olmayan kişiler, işsiz kalmamak için var olan işlerini bırakmazlar, ancak iş aramaya da devam ederler. Hem çalışma hem de yeni bir iş arama durumlarının ikisini bir arada yürütmek hem riskli hem de çok fazla efor gerektirdiği için zordur. Zira işverenler personellerinin başka bir iş aradığını öğrendiklerinde bu duruma yaklaşımlarının pozitif olmayacağı kesin. Bu tür bir durumda kalanlar için süreci daha az tehlikeli ve daha az acılı hale getirecek birkaç mülakat önerimiz var.

  • İşverenleriniz mantıklı ve sözden anlayan kişilerse dürüstlük en doğru taktiktir

Gelecek planlarınızda şu anda çalışmakta olduğunuz firma yoksa bu konuda yöneticilerinize ve işverenlerinize karşı dürüst olmanız en doğrusudur. Bu sayede hem size verdikleri değer artacak, hem de siz iş bulup oradan ayrılıncaya kadar onlar da kendilerine başka bir personel edineceklerdir.

Ayrıca dürüst davranırsanız yöneticileriniz sizin için çok pozitif bir referans mektubu yazabilir. Hatta günün birinde yeniden işe ihtiyacınız olduğunda aynı firmaya başvuru yapabileceksiniz. Bunlara ek olarak eğer yeni bir iş aradığınızı doğru ifadeler kullanarak işverenlerinizle paylaşırsanız, iş görüşmesine, mülakata çağrıldığınızda bunlar için izin almanız da kolay olacaktır.

Dürüstlük her zaman saygınlık getiren bir özelliktir. Tüm bunların tersini düşündüğünüzde eğer işvereniniz yeterince anlayışlı, mantıklı değilse bunu kendisine veya şirketine bir hakaret olarak algılayacak ve siz daha iş bulmadan kendisi işten çıkaracaktır. Bu genellikle nadir karşılaşılan bir durum olsa da ihtimal dışı da değildir.

  • Randevuları mümkün olduğunca esnetmeye çalışın

Eğer çalışmakta olduğunuz iş çok sıkı mesai saatlerine sahip değilse bu konuda şanslı sayılırsınız. Bu sayede işe normalden 1-2 saat erken gidip o günkü görevinizi erken tamamlar ve mülakat randevunuzu da o saatlere çekebilirsiniz.

Ancak işteki çalışma saatleriniz net belirlenmiş ise alternatifinizi daha çok iş çıkışı ya da öğle yemeği saatinde değerlendirebilirsiniz. Fakat bu durumda yemek saatinden yarım saat ya da 1 saat öncesinden iş yerinizden izin alıp zihinsel ve fiziksel olarak mülakata hazırlanmayı da unutmamalısınız. Zira işten çıkıp direkt olarak mülakata gitmek, sizin için stresli olabilir.

  • Bahanelerden kaçının

Eğer mülakat randevunuz 12 ile 1 arası gibi esnek bir aralıkta değilse, olası gecikmeler için bahane bulmak yerine, şüpheye yol açacak bahanelerden kaçının.

Bu konuda önerilebilecek en net ve profesyonel yol, mülakat randevusunu iş saatlerinin dışındaki bir zaman dilimine ayarlamaktır. Sizin bu talebiniz belki olumsuz yanıtlanacak, ancak dürüst olmak sizin vicdanınızı rahatlatacak ve muhtemelen işe alım uzmanlarında da olumlu bir etki uyandıracaktır.

  • Randevuları boş zamanlarınıza yerleştirmeye çalışın

Eğer mülakat saatini işe gitmeden önce ya da iş çıkışına alma isteğiniz reddedildiyse, iş yerinizden yarım ya da tam günlük izin almayı denemelisiniz. Aslında olası böyle durumlar için her çalışanın yıllık iznini tamamen harcamaması ve içeride hep 2-3 günlük izin bırakması önerilir.

Bu sayede ihtiyaç olduğunda rahatlıkla geri kalan yıllık izin günlerinden kullanılabilir. Zira hayalini kurduğunuz yeni bir işe sahip olmak, 2 gün fazladan tatil yapmaktan çok daha kıymetlidir.

  • Mülakatları mümkün olduğunca sıkıştırmamaya çalışın

Çalışırken iş arayan kişiler için en sinir bozucu olan durum, işyerinde neredeyse birbirini kovalayan işlerle boğuşurken bir de başka bir iş için mülakata gitmeye çalışmaktır. İşinizden memnun değilsiniz, her geçen gün iş sizin için daha yorucu bir hal almakta, yeni bir iş arıyorsunuz ve bunun için de pek çok firmaya başvuru yaptınız.

Var olan işinizden aşırı derecede sıkıldığınız için bir an önce başka bir işe girmek istiyorsunuz. Durum çok sinir bozucu olabilir. Ancak sırf bu kaotik ortamdan kurtulabilmek için farklı firmaların mülakatlarını arka arkaya getirmek sizi çok daha içinden çıkılmaz bir duruma sürükler.

Bu yüzden mülakatlar arasında en az 2 gün olmasına özen gösterin ki zihinsel olarak kendinizi mülakata hazırlama fırsatınız olsun.

  • İşe her an mülakata çağrılacakmış gibi giyinerek gidin

Hemen herkes işe giderken evdeki, sokaktaki günlük haline göre bir ya da birkaç tık daha şık olmaya özen gösterir. Ancak her işin pozisyonu, formatı farklı olduğu için gerektirdiği giyim tarzı da farklıdır.

İş başvurularında bulunan ve mülakata çağrılmayı bekleyen kişiler için giyim tarzı biraz daha önem taşır. Zira her an mülakata çağrılabileceği düşüncesiyle mutlaka işe daha profesyonel kıyafetlerle gidilmesi önerilir. Her sabah sanki o gün iş görüşmesine çağrılacakmış gibi giyinip de işe gitmek çok doğru olacaktır.

Mülakatta Sizi En Doğru Tanıtacak Kelimeler Neler?

Hemen her mülakatta yöneltilen klasikleşmiş mülakat soruları vardır ve bu sorulara verilebilecek en uygun, en mantıklı yanıtlara dair pek çok farklı görüş bulunmaktadır.

Biraz internet, sosyal medya araştırması yapılarak mülakat soruları ve cevapları ile ilgili bilgi edinilebilir. Pek çok mülakatta karşılaşılan sorulardan birisi de “Kendinizi, bize tek bir kelimeyle tanımlayabilir misiniz” sorusudur. İşte bu soruda kullanacağınız sözcük aslında sizin mülakatla ilgili kaderinizi değiştirebilecek kadar değerlidir. Zira kendinizi anlatmanız için uygun yüzlerce sıfat ya da isim bulunmakta, ancak önemli olan mülakatı yapan kişilerin aradığı tanımı bulabilmektir.

Tüm iş görüşmelerinin esası stratejik olabilmektedir. Bu bakımdan bu soruya vereceğiniz yanıtta da, stratejik davranmakta fayda vardır. Bu bağlamda bazı düşünce stratejilerini göz önünde bulunduralım.

Kendinizi anlatan en doğru sözcük

Mülakattın başarılı bir şekilde sonuçlanabilmesi için en doğru, gerçek yanıtları verebilmek önemlidir. Zira doğruyu söyleyelim ki, bir sonraki yanıtta az önce ne söylediğimizi hatırlamak zorunda kalmayalım. Ancak “doğru” çoğu zaman duruma göre değişiklik gösterebilmektedir. Burada kast edilen “doğru” o an içinde bulunduğunuz durum ve yöneltilen soruya göre var olan “doğru”dur.

Bu sebeple bu soruda çok da doğru olmayan, ancak sizin kişisel özelliklerinizi yansıtan bir sözcüğü kullanmak yeterli olamayabilir. Örneğin; mutlu, iyi bir arkadaş, esnek, sıcakkanlı, şakacı, nazik, cömert gibi pek çok olumlu sıfatı kendinize yakıştırabilirsiniz. Ancak bu sıfatlar sizin bu işe alınmanızda mülakatı yapan kişiler için çok da ikna edici olmayabilir. Öncelikle başvurduğunuz işi ve bu işin gerektirdiği nitelikleri düşünmeli ve bu bağlamda bir sözcük bulmalısınız.

Sizi anlatan en doğru sözcükler için birkaç ipucu

Sizi en iyi anlatan sözcüğü bulabilmek için bu görüşmede aslında kendinizi tam olarak nasıl tanıtmak istediğinizi biliyor olmanız gerekiyor. Zira altını dolduramayacağınız bir iddiada bulunmamak en iyisidir.

  • Siz bundan önceki iş yerlerinizde çok başarı olduysanız ve bunu birkaç örnekle kanıtlayabilecekseniz sizi en iyi tanımlayan sözcük “başarılı” olacaktır. Tabi ki bu yeni işinizde de nasıl başarılı olabileceğinizi de anlatabilmeniz gerekecektir.
  • Özgür bir ruhla çalıştığınızı ve zihninizin daima işe konsantre olduğunu anlatmak istiyorsanız “motive” sözcüğünü kullanmanız doğru olacaktır.
  • Eğer başvuru yaptığınız pozisyon bir planlayıcı, yönlendirici, lider konumu ise size en uygun sıfatlardan birisi kesinlikle “stratejik” olacaktır.
  • İşiniz sürekli değişim, gelişim ve heyecan isteyen bir role sahipse “hevesli” sizin için doğru bir tanımlamadır.
  • Pek çok bölümün birlikte çalıştığı, fazla sayıda personele hitap edilmesi, onların yönlendirilmesi gereken işe başvuran kişiler için “organize” sözcüğü uygun olabilir.
  • Çok fazla dikkat ve konsantrasyon gerektiren işlerde çalışacak olan kişiler için doru sözcük “odaklı” olabilir.
  • Pek çok işin ve aktivitenin birleşik olarak sunulduğu işlerde çalışan kişilerde aranan özelliklerden birisi “sorumluluk sahibi” olunabilmesidir.

Bunlar dışında üretici, istikrarlı, yaratıcı, aktif, yardımsever, insancıl, sadık, çok yönlü, değerli, esnek, inatçı ve analitik gibi sıfatlar da bireyi anlatan sözcükler olarak kullanılabilmektedir. Ancak adayın kesinlikle neden bu sözcüğü seçtiğini de açıklayabiliyor olması gerekir. Bununla birlikte geçmiş okul ve iş yaşantılarınızda bu sözcüğün sizi anlattığını kanıtlayan deneyim ve anılarınız varsa onları da zihninizde canlandırmalısınız.

Sizi en iyi anlatan sözcük “dinamik” mi?

Eğer siz değişebilen ve değiştirebilen,  uyum sağlayabilen, başarı için her şeyi yapabilen biriyseniz sizi en iyi tanımlayan sözcük “dinamik” olabilir. Tabi bu sözcüğü seçerken “neden” sorusunun yanıtını da düşünmüş, hazırlamış olmalısınız. “Dinamik” sözcüğünü neden seçtiğinizi de satış ve pazarlamada, yönetimde, kariyer koçluğunda çok başarılı olduğunuz şeklinde açıklayabilirsiniz. Ancak bunun için akademik eğitiminizin ve profesyonel iş deneyimlerinizin buna uygun olması, yani sözcüklerinizi kanıtlayabiliyor olmanız gerekmektedir.

İyi Bir Referans Mektubu Almanın Yolları

İş görüşmesine giden pek çok aday kendisine yöneltilen kapalı uçlu, tek cevaplı soruları gayet başarılı bir şekilde yanıtlayabilmekteler. Ancak açık uçlu ve yoruma dayalı sorularda pek çoğu çuvallamaktadır.

Örneğin “bize biraz kendinizden bahseder misiniz”, “iyi bir iş nasıl olmalı”, “sizin için en önemli olan profesyonel nitelik hangisidir” gibi mülakat soruları genellikle yeterince etkili yanıtlar verilemeyen sorulardır. Böyle konularda köşeye sıkışmamak için aslında cebinizde biriktirdiğimiz akıllıca yanıtlarınız ve fikirleriniz olmalıdır.

Bununla birlikte sizin için yazılmış donanımlı bir referans / tavsiye mektubu da sizin için kurtarıcı olacaktır. Zira sizin kendi sözcüklerinizle anlatmakta zorlandıklarınız profesyonel birinin dilinden çok daha net bir şekilde dökülebilir.

Öncelikle geleceğinizi planlayın ve diğerlerinin sizin hakkınızda ne bilmelerini, düşünmelerini istediğinize konsantre olun. Beceri ve yetenekleriniz, uzmanlık alanınız kadar karakteristik özelliklerinizle ilgili yapıcı ve yıkıcı yanları aklınızda tutun. Aktif olun ve şimdiyi değil geleceğinizi düşünün. Referans mektubu almak isteyenler için başarılı olma ihtimali çok yüksek olan birkaç taktik burada mevcut.

  • Kimden referans mektubu istediğiniz önemli

Tavsiye mektubu isteyeceğiniz kişi ya da kişileri seçerken duygusal değil, stratejik düşünmenizde, karar vermenizde fayda vardır. Sosyal ağınızı, tanıdıklarınızı, önceki iş yerinizdeki yöneticileri tek tek detaylı bir şekilde gözden geçirin ve sizi kimin tam ve doğru bir şekilde destekleyeceğine, savunacağına karar verin. Bu aşamada ilk önce sanayi, teknoloji gibi alanlarda söz sahibi, profili ve itibarı etkileyici olan, yüksek iş pozisyonlarında çalışan kişilerin seçilmesi doğru olacaktır. Özellikle sizin bire bir birlikte çalıştığınız kişiler olursa profilinizin cazibesi artacak, işveren için çok daha çekici bir aday olacaksınız.

  • Tavsiye mektubu alacağınız kişileri belli alanlara ayırın

Size tavsiye mektubu yazabilecek bir tek kişi bulabildiyseniz, sizin başka bir seçeneğiniz yoktur. Zira o sizi hangi alanda tanıyor ve takdir ediyorsa o alanla ilgili bir mektup yazacaktır. Ancak referans mektubu yazması için 3-5 tane önemli ve iş dünyasında saygı değer kişi bulabilirseniz bunları belli kategorilere ayırıp, bu bağlamda görevler vermeniz uygun olacaktır.

Tavsiye mektubu yazmak isteyenlerden birisi sizin karakteristik özelliklerinizin işinizi nasıl olumlu etkilediğinden bahsedebilir. Bir diğeri sizin uzmanlık alanınızda ne kadar donanımlı olduğunuzu anlatabilir. Birisi sahip olduğunuz liderlik özelliklerinizden ve bunun işinizdeki başarıyı nasıl artırdığından söz edebilir. Bir başkası ise yenilikçilik anlayışınızdan ve yeniliklere nasıl kolaylıkla adapte olduğunuzdan bahsedebilir. Bu sayede işveren sizi farklı kişilerin kaleminden tanıma fırsatı bulacak ve sizin farklı özelliklerinizi başka kişilerin anlatması da işverenin bakış açısını derinleştirecek, sizin öneminizin daha net anlaşılmasını sağlayacaktır.

  • Halen devam etmekte olan ya da en son çalıştığınız iş yerinizdeki yöneticilerle diyalogu koparmayın

Sizin için en doğru, en etkili tavsiye mektubunu yazabilecek muhtemel kişilerle ilişkilerinizi koparmamaya çalışın. Sizinle ilgili en inandırıcı, ikna edici tavsiye mektuplarını sizin çalışma arkadaşlarınız, yöneticileriniz yazacaktır. Bu sebeple o işten ayrılsanız da, ayrılmayı düşünüyor olsanız da yöneticilerinizle ilişkinizi olumlu tutmaya özen gösterin.

  • Tavsiye mektubu rica ettiğiniz kişi yazmak istemezse yazıp ona onaylatmayı teklif edin

Günümüzde insanlar çok meşgul ya da kendilerini olduğundan çok daha meşgul zannediyorlar. Bu bağlamda birinden, özellikle de çalışan birinden bir şey istediğinizde hep zamanı olmadığından söz eder. Bunu göz önünde bulundurarak, aslında sizin iş ve kişisel profilinizi çok beğendiğini, ancak mektup yazmak için zamanı olmadığını söyleyen birine referans mektubunu sizin hazırlayabileceğinizi söyleyebilirsiniz. Bu durumda siz kendiniz için uygun olduğunu düşündüğünüz bir mektup yazıp, kişiye iletirsiniz, o sadece üzerinde düzeltmeler yaparak size geri verir.

İş Arama Sürecini Azaltmak İsteyenlere Tüyolar

“İş arama” kavramı başlı başına soru işaretleri ve çözüme ulaşması beklenen pek çok sorunu içermektedir.

Bir önceki işinden kendi isteğiyle ayrılan ya da kovulan, halen yapmakta olduğu işten memnun olmayan kişiler çoğu zaman uzun süreli bir iş arama sürecine girerler. Bu süreçte akılcı, mantıklı adımlar atmak, doğru kararlar vermek ve en uygun yolu izlemek hedefe ulaşmayı kolaylaştıracaktır.

İş arama sürecindeki kişilerin kafasında; başvurdukları firmalar görüşmeye çağırırsa sunulması gereken yanıtlar, kendi sosyal medya hesaplarını ve LinkedIn profilini düzenleyip geliştirme, başvurduğu firmaların sosyal medya hesaplarını inceleyip takip etme gibi çok sayıda iş depolanmaktadır. Bunlara ek olarak tanıdıkların birbiriyle ilişkisiz iş tavsiyeleri ve taktikleri de iş arayanların kafasını karıştırmaktadır.

is-arama-sureci-tuyolari

Ancak bu süreçte akıldan çıkarılmaması gereken husus; iş arama sürecinin ciddiye alınması ve çaba gösterilmesi gereken bir dönem olduğudur. Bu dönemde ümitsizliğe, kaygıya düşmek yerine tıpkı bir performans sanatçısı gibi yoğun ve konsantre bir şekilde çalışmak gerekmektedir.

Eğer hayatınızın iş fırsatını yakalamak, onu elde etmek istiyorsanız bunun için tam anlamıyla mesai ayırmak, harcamak durumundasınız. İşte bu süreçte size yardımcı olabilecek birkaç öneri:

  • Mülakatlara ciddiyetle hazırlanın

Mülakatlar sizin tüm eğitim, deneyim ve kültürünüzü en doğru şekilde yansıtmanız gereken görüşmelerdir. Tıpkı bir performans sanatçısının rol için ne kadar çok çalıştığı değil de, sahnedeki performansı nasıl önemliyse, iş arayanların da sadece mülakattaki performansları önemlidir. İşsizliğin ciddi boyutlara ulaştığı ülkemizde bir tane iş pozisyonu için kimi zaman yüzlerce başvuru yapılmakta ve bu başvurulan yaklaşık % 50-60’ı da işin gerektirdiği niteliklere sahip durumdalar.

Bu bakımdan işe alınmak isteyen kişinin de bu sürecin ciddiyetini kavraması, mülakat performansını en yukarılara taşıyabilmek için hazırlanması esastır. Bu bağlamda her mülakatta yöneltilen klasikleşmiş sorular için en akılcı yanıtlar hazırlanmalı, kendi eğitim ve iş alanınızla ilgili olası sorulara kendini diğerlerinden ayıt edecek yanıtlar düşünülmelidir.

  • İnterneti aktif olarak kullanın

Günümüz teknoloji, internet çağı olduğu için internetin, sosyal medyanın kullanılmadığı bir mecra düşünülememektedir. İş arayan kişiler de, başvuru yaptıkları firmanın insan kaynakları uzmanları tarafından sosyal medya profil ve hesaplarının incelenebileceğini hesaba katmalıdır. Bu bağlamda basit, itici yeme-içme resimleri yerine, ilgi çekici aktiviteler, kültürel organizasyonlar paylaşılıp takip edilmelidir.

İş arayan bir kişi profilinin olası işvereni tarafından görüntülenmesi ihtimalini her zaman akılda tutmalıdır. Bununla birlikte mülakata çağrılma ihtimaliniz olan firmaların sosyal medya ve LinkedIn profillerini izleyin, hesapları takip edin ve hatta bu konuda notlar tutun. Bu sayede mülakata çağrıldığınızda eliniz güçlü olacaktır. 

  • İş arayışında süreklilik gösterin

İş arama durumu kesinlikle sıkıcı, ümit kırıcı ve çoğu zaman mutsuz bir süreçtir. Pek çok aday belli bir sürelik arayıştan sonra ümitsizliğe düşüp aktif olarak iş aramaktan vazgeçer. İşte bu süre içinde önüne çıkabilecek fırsatları da kaçırabilir.

Eğer siz hayatınızın iş fırsatını yakalamak, sizi gerçekten maddi, manevi mutlu edecek işe sahip olmak istiyorsanız iş arama sürecinde aktif ve pozitif olmak durumundasınız. Nasıl ki bir tiyatro sanatçısı seyirci az diye sahneye çıkmaktan vazgeçmiyor, bir avuç seyirciye bile rolünü en iyi şekilde yapmaya çalışıyorsa, iş arayanların da bu gayreti ve istikrarı göstermesi gerekir.

  • Sonuç odaklı hareket edin

Günümüz şartlarında iş de, iş arayan da çok. Bu bakımdan sizin için başvurulacak, görüşmeye gidilecek ve sahip olunacak çok fazla iş imkanı var. Kendi niteliklerinize uygun olan işlere alınmak için tam performansla çalışın, görüşmeye çağrılma yollarını araştırın.

İş arama sürecinde ümitsizliğe kapılıp da sizin için uygun olmayan, başarılı ve mutlu olamayacağınız işlere başvuru yapmayın. Bu bağlamda sizin için en doğru firmalara odaklanın ve bunu gerçekleştirebilmek, sonuca ulaşmak için çaba gösterin.

Mülakat Sonrası Kaygılarını Yenmenin 5 Yolu

Bir mülakat ne kadar olumlu geçmiş olursa olsun, o işe alınmayı çok isteyen adayın kafasında pek çok soru işareti kalacaktır. Ta ki firmadan olumlu bir dönüş alıncaya kadar acabalar, belkiler mutlaka zihinde var olacaktır.

Tam tersi bir durumda ise mülakat ne kadar negatif ve ümit kırıcı geçmiş olursa olsun, adayın küçük de olsa bir umudu olacak, belki bir geri dönüş olur diye aday bekleyecektir.

Bu süre içinde konsantrasyonunuzu kaybetmeyin, belki de çok daha iyi iş fırsatları yakalayabileceğiniz değerli zamanınızı israf etmeyin. İşte bu süreçteki tüm bu kaygılardan, kafa karışıklığından kurtulmak, mülakat sonrasındaki süreci daha verimli ve pozitif geçirmek için aşağıdaki birkaç öneriyi dikkate almanızda fayda vardır.

mulakat-sonrasi-kaygi-stresi-azaltmak

1. İş aramaya devam etmeyi unutmayın
Görüşme yaptığınız firmadan size bir iş teklifi gelmediği sürece iş aramaya ve daha iyi fırsatları kovalamaya devam etmelisiniz. Bu öneri size çok da uygulanabilir gelmese de mülakatta siz zaten elinizden geleni fazlasıyla yaptınız ve kontrol artık sizde değil. Bu bakımdan sizin için en doğru işin hangisi olduğunu bilemeyebilirsiniz, yeni işler aramaya, uygun olanlara başvuru yapmaya devam etmelisiniz.

Bu sayede acaba geri dönüş olacak mı diye telefon, mail başında beklemekten kurtulur, zihninizi daha dinç tutabilirsiniz. Evde oturup telefon bekleyerek, mükemmel işin gelip sizi bulmasını bekleyerek geçen zaman sizin verimli olmayacak ve size hiçbir şey kazandırmayacaktır. Zira kim bilebilir ki; belki de siz bu süreyi zihinsel ve etkinliksel açıdan verimsiz, boş geçirirken sizin için doğru olan işi bir başkasının almayacağını. Bu sebeple bekleyişe geçmek, pasif, edilgen olmak size bir fayda sağlamayacaktır.

2. Sabahlara kadar huzursuz ve uykusuz bekleyişlerden vazgeçin, günü kaçırmayın
Mülakat sonrasında geri dönüş bekleyen adaylar, stres ve kaygı içinde olduklarından düzenli bir beslenme, uyku, yaşam sürecine giremeyebilirler. Bu stres ve kaygı vücudun doğal dengesine, adayın sağlığına ciddi zararlar verebilir. Böyle bir durumda bu olumsuzluklardan minimum düzeyde etkilenmek adına iş konusunda diğer alternatifleri araştırmak, yemek ve uyku düzenine dikkat etmek, günü kaçırmadan hafif egzersizler, yürüyüşler yapmak kişiyi rahatlatacaktır.

3. İş konusundaki perspektifinizi geniş tutun
Başvuru yapıp görüşmeye çağrıldığınız işin sizin için en iyisi olduğunu düşünüyor, bu sebeple de ondan başka bir alternatifi göz önünde bulunduramıyor olabilirsiniz. Ancak bu dar alanlı düşünceden vazgeçme, bakış açınızı genişletmek size fayda sağlayacaktır. Zira iş teklifi beklediğiniz bu süreçte zaman çok yavaş geçecek, günler geçmek bilmeyecektir.

Kendi eğitiminiz, deneyiminiz, kariyer planlarınız doğrultusunda farklı alternatiflerle de uğraşmak hem zihninizi dinç tutacak hem de çok farklı iş imkanlarına olanak sağlayacaktır.

4. İş teklifi beklediğiniz firmaya hala takip ettiğinizi belirten bir mail gönderin
Görüştüğünüz firma size başvurunuz için teşekkür ettiklerini, ancak sizin için uygun bir iş pozisyonu bulunmadığını belirten bir mail gönderinceye kadar işe alınma sürecinin devam etmekte olduğunu unutmayın. İşverenin geri dönüşü belki de sizin beklediğiniz kadar daha kısa sürede olmayacaktır. Ancak bu süre içinde siz, firmaya hala o iş pozisyonuyla ilgilendiğinizi, sonucu beklediğinizi belirten kısa ve profesyonel sınırlar çerçevesinde yazılmış bir mail gönderin. Zira sizin görüşmeniz üzerinden uzun bir süre geçerse diğer adaylar sizin önünüze geçebilir. Bu bağlamda kendinizi hatırlatmakta fayda vardır.

Hatta bazı insan kaynakları uzmanları mülakat sonrasında sadece bir mail değil de, haftada, iki haftada bir kendinizi hatırlatma amaçlı mail göndermenin faydalı olacağı fikrindeler. Ancak bu mailler soru sormak, iş pozisyonunu sorgulamak odaklı değil de, sizin yeterlilik ve ilgilerini gösterir nitelikte olmalıdır. Örneğin işe alım uzmanının ilgisini çekebilecek türde bir makale, kitap ya da etkinlik üzerine olabilir.

5. Özgeçmişinizi mutlaka profesyonel standartlara göre oluşturduğunuzdan emin olun
Mülakat yaptığınız firmaya beraberinizde götürdüğünüz özgeçmişinizi yeniden inceleyin. Eğer yeterince profesyonel hazırlanmadığı kanaatine varırsanız, mutlaka özgeçmişinizi yenileyin ve tekrardan firmaya gönderin. Bu arada aklınıza gelen yeni, taze fikirlerle özgeçmişinizi detaylandırabilirsiniz. Bu sayede hem kendinizi yeniden hatırlatmış olursunuz hem de size dair bilgileri firma daha doğru bir protokol dahilinde görebilir. Bununla birlikte özgeçmişiniz ne kadar etkili hazırlanmış olursa sizin özgüveniniz de o derece yükselecektir.

İşverenler Mülakatta Adaylarda Ne Ararlar?

Bir iş ilanı oluşturulurken adayların sahip olmaları gereken minimum kriterler belirtilmektedir. Örneğin üniversitelerin hangi bölümlerinden mezun olunması gerektiği, yaş sınırı, iş deneyimi gibi nitelikler iş başvuru formunda ve ilanında yazar. Ancak işe alınmada bunların yanında asıl önemli olan detaylar göz önünde bulundurulur. Zira genel vasıfları uymayanlar zaten başvuru yapmaz, vasıfları uyanlar da yüzlerce başvuru yapar. Bu kadar çok sayıdaki başvuru arasından en iyisini bulmak da tamamen mülakat sonucuna bağlıdır. Bu sebeple işe alınmak isteyen adayın sadece asgari gereklilikleri değil de adayın kendisine ekstra olarak ne kattığı mülakatta çok önemlidir. İşte bu detaylı nitelikler sizin mülakattaki başarı oranınızı belirleyecektir.

isverenler-mulakatta-adaylarda-ne-ararlar

İşverenler Mülakatta Adaylarda Ne Ararlar?

1. Ağırbaşlı, olgun olun

İşverenler kendi bünyelerine katacakları kişilerin ayakları yere basan, olgun bireyler olmalarını isterler. Heyecanını yatıştıramayan, hemen her söze atlayan adaylar hiçbir iş kolunda çok fazla tercih edilmezler. Bu sebeple sorulara verdiğiniz yanıtlarla, oturuşunuz, duruşunuzla ağırbaşlı, olgun, karakteri yerleşmiş biri olduğunuzu karşı tarafa iletebilmeniz gerekir.

2. İletişime açık bir tavır takının

Sizin işe alınmanız konusunda söz sahibi olan kişilerle etkili bir iletişim kurmanız çok önemlidir. Hatta görüşme anını beklerken orada bulunan diğer çalışanlar ve adaylarla da iletişime girmeniz sizin için olumlu bir hava yaratacaktır. Görüşme anında da kendinizi içe kapatmamaya, el, kol hareketleriniz, vücut diliniz ve sorulara verdiğiniz yanıtlarla da iletişime açık olduğunuzu, kolay iletişim kurulabilen bireyler olduğunuzu gösterin.

3. Dürüst olun

İş görüşmelerinde kimi zaman mülakatı yapan kişiler, adayların ne kadar dürüst olduklarını görmek için tuzak sorular yöneltebilirler. İşe alım uzmanları vücut dili, jest, mimiklerin anlamları konusunda eğitimli bilinçli kişilerdir. Bu sebeple söyledikleriniz doğru değilse, beden diliniz sizi ele verebilir. Başka bir açıdan bakıldığında görüşmede gerçeğe uygun olmayan bir şey söylediğinizde işe alınmış olursanız, ileriki dönemlerde bu ortaya çıkabilir. Böyle durumlar da sizi zora sokabilir. Bu bakımdan size yöneltilen sorulara en açık ve doğru yanıtları vermeniz sizi gelecekte koruyacaktır.

4.Özgüvenli ve dengeli bir tutum sergileyin

Kendine ve yeterliliklerine güvenen bir adayın mülakattaki başarı şansı çok yüksektir. Ancak bu özgüven içi boş değil, aksine altı sağlam temellere dayanan bir güven olmalıdır. Dengesiz tavırlar sergileyerek her şeyi yaparım, başarırım havası iş görüşmelerinde genellikle olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Bu sebeple dengeli ve sağlam dayanaklı bir özgüven sizin işe alınmanızı sağlayacaktır.

5.Koşullara adapte olabileceğinizi gösterin

İşe alınmak isteyen kişinin kesinlikle kendi prensipleri olmalı ve bunu karşıya yansıtabilmelidir. Ancak iş, yoğun ve stresli bir ortamdır ve bu alanda katı kurallar çoğu zaman işe yaramaz. Özellikle çalışma ortamında esnek olabilmek, kurallara sadık kalarak koşullara göre de yön alabilmek önemlidir. İşe alım uzmanları sizin bu yönünüzü de keşfetme adına sorular yönelteceklerdir. Yoğun, stresli, kimi zaman kısıtlı koşullara da adapte olabileceğinizi fark ettirmeniz gerekir.

6. Gerektiğinde inisiyatif alabileceğinizi hissettirin

Sizin başvuru yaptığınız pozisyon çok fazla liderlik gerektirmiyor olabilir. Ancak bir grup, takım içinde çalışacak kişilerde mutlaka liderlik özellikleri aranır. İşe alınacak kişi gerektiğinde inisiyatif alabilmeli, olayı yönetip yönlendirebilmelidir. Bunun için size yöneltilecek sorulara yanıt verirken liderlik özelliklerinizi de ön plana çıkaracak bir tutum sergileyin.

7. İş için istekli olduğunuzu belli edin

Bir işte başarılı olabilmek için öncelikle o işi yapmayı çok istiyor olmak gerekir. Görüşme esnasında, bu işi ne kadar çok istediğinizi işe alım uzmanlarına hissettirmeniz gerekir. Sizin istekli ve hevesli olduğunuzu gören işverenler de size karşı daha olumlu ve ılımlı bir tutum sergileyeceklerdir.

8. Öğrenmeye ve yeniliklere açık olduğunuzu gösterin

Özgeçmişinizdeki bilgiler sizin bu iş için yeterli bir aday olduğunuzu gösteriyor olabilir. Bu da iş görüşmesine giderken sizin özgüveninizi ve motivasyonunuzu yüksek tutacaktır. Ancak iş görüşmesinde “ben zaten biliyorum, en iyisi benim” tarzında bir yaklaşım sizi itici gösterecektir. Bunun yerine yine kendinize güvenin, fakat yeniliklere açık olduğunuzu, öğrenmek ve gelişmek istediğinizi de belirtin. İşe alım uzmanlarının iş ve başvurduğunuz pozisyonla ilgili anlattıklarını can kulağıyla dinleyin ve bu konuda kendinizi geliştirmek istediğinizi, varsa eğitimlere de gönüllü olarak katılacağınızı hissettirin.

9. Takım çalışmasına yatkın olduğunuzu hissettirin

Bir iş yerinde işe alınmak, uzun süre orada çalışmak istiyorsanız mutlaka takım çalışmasından ve onun gerektirdiklerinden haberdar olmanız gerekir. Günün büyük bir bölümünü iş yerinde pek çok kişi ile birlikte geçirecek olan kişilerin iletişime açık ve işbirlikçi çalışmaya yatkın olmaları önemlidir. “Ben bilirim, ben yaparımcı” anlayıştan uzak, “birlikte çalışırsak daha başarılı oluruz” anlayışına yakın olmak gerekir. İşte bu bir olabilme, takım olabilme ruhuna sahip olduğunuzu mülakatta hissettirmeniz sizin için artı puan olacaktır.

10. Kendinize özgü becerileriniz varsa bahsedin

Bir iş pozisyonu için adayların sahip olmaları gereken nitelikler bellidir ve bunları karşılamayanlar zaten görüşmeye çağrılmazlar. Bunların dışında genel olarak iletişime açık, özgüvenli, istekli ve dengeli olma gibi nitelikler de mülakatlardaki başarıyı kesinlikle artırmaktadır. Ancak bunlara ek olarak sizi diğer adayların bir tık daha önüne geçirebilecek özel yetenek ve eğitimlerinizin de bahsinin geçmesi önemlidir. Örneğin kişisel gelişim adına aldığınız kurslar, varsa yaptığınız takım sporları ya da bireysel sporlar, katıldığınız zihinsel gelişim etkinlikleri gibi pek çok özellik, beceri size daha olumlu yaklaşılmasını sağlayacaktır. Bu sebeple mülakatta böyle artılarınızı da göz ardı etmeyin.

İş Arama Sürecinde Pozitif Kalmanızı Sağlayacak Öneriler

Bir insanın yaşama ve etrafına bakışı, onun karşısına çıkacak fırsatları değerlendirebilme kapasitesini etkilemektedir. Olumlu ve özgüvenli bir kişi için hayat çok daha yaşanılır, hayaller çok daha gerçekleştirilebilirdir. Bu sebeple mevcut işinizden memnun olmadığınız için ya da hali hazırda bir iş sahibi olmadığınız iş arıyorsanız, öncelikle etrafınıza ve olaylara bakış açınızı olumlu yönde değiştirmeye çalışın. Sizi karamsarlığa düşüren kişilerden, ortamlardan, haberlerden uzak durmaya çalışın. Özellikle bu iş arama sürecinde şirketlerin en iyi elemanı alacakları, sizin onlar için yeterli olamayacağınız gibi düşüncelerden kendinizi soyutlayın. Eğer siz edinmek istediğiniz iş pozisyonu için gerekli akademik eğitime, deneyime ve yeteneğe sahipseniz, sizin için en iyi olacak iş imkanı bir köşede sizi bekliyordur. Bunun gerçekleşmesi kimi zaman beklediğinizden uzun sürebilir, ancak gerçekleşeceğinden emin olun. Bu süre içinde kendinizi, zihninizi zinde tutun ve kişisel gelişiminize odaklanın.

is-arama-surecinde-pozitif-kalmanizi-saglayacak-oneriler

İş Arama Sürecinde Pozitif Kalmanızı Sağlayacak Öneriler

İş ararken motivasyonu kaybetmemenin altın kuralları

1.Günlük yaşamınızda sağlıklı bir rutin belirleyin

İş arama sürecindeki kişiler genellikle psikolojik olarak durgun, hatta kimi zaman diplerde gezinirler. Bu sebeple de çalışıyorken her sabah belli bir saatte kalkan, kahvaltı yapıp, güne erkenden başlayan kişi gider, yerine uyuşuk, öğle saatlerine kadar uyuyan birisi gelir. Gece yarısına kadar internette boş boş takılan, gündüzleri uyuyan, dışarı çıkıp halletmesi gereken işleri sürekli erteleyen kişilerin biyolojik saatleri, beyin fonksiyonları da bozulur. Bu sebeple günü kaçırmanın, her günün birbirinin aynı olmasının verdiği mutsuzluk da kişiyi ümitsizliğe iter. Ancak iş arama sürecinde sabah normal saatlerde uyanan, düzenli beslenen, günlük düzenli olarak egzersiz yapan kişiler çok daha canlı ve yaşam sevinciyle doludurlar.

2.İhtiyacı olan birine bir iyilik yapın

Belki de çok genel bir öneri olacak, ancak sizden daha zor durumda olan ya da sadece sizin yardımınıza ihtiyacı olan birine yardım edin. İyilik yapan kişinin motivasyonunu, yaşam sevincini artırır, pozitif düşünme gücünü geliştirir ve “ben bir işe yaradım” fikri oluşturur. Bu sebeple her hangi bir yardım kuruluşunda haftada 1-2 gün gönüllü olarak çalışmak, bir komşunuza bir işinde yardımcı olmak, bir hastanede kan bağışı yapmak, vb. aklınıza gelebilecek her hangi birine, her hangi bir iyilik yapmak size kendinizi iyi hissettirecek ve kendinizi sevmenizi sağlayacaktır.

3.Kendi iş kolunuzda neler olduğuna dair araştırmalar yapın

Siz hali hazırda çalışmıyor ve iş arıyor olabilirsiniz. Ancak sizin iş aradığınız sektör tüm hızıyla gelişmeye, ilerlemeye devam ediyor. Bu süreçte sektördeki gelişmelerden uzak kalmak, haberdar olmamak sizi rakiplerinizin arkasına düşürebilir. Bu sebeple internet ortamında ve tanıdıklarınız vasıtasıyla her daim sektörünüzdeki gelişmeleri takip edin. Bu sayede bir şirket sizi mülakata çağırdığında bu süre içinde edindiğiniz izlenimler ve bilgiler size yardımcı olacaktır.

4.Yeni iş alanları keşfetmeye çalışın

Sizin eğitim aldığınız ve deneyimli olduğunuz sektör, tabii ki de önemli ve siz aynı sektörde iş aramaya devam ediyorsunuz. Ancak bu iş arama ve iş görüşmelerine gitme sürecinde sizin eğitim aldığınız alanla bağlantılı başka kariyer, iş denemeleriniz de olabilir. Bununla birlikte kendinizi başka alanlarda da geliştirebilirsiniz. Örneğin bir yabancı dil ya da bilgisayar programları kursuna gitmek kesinlikle iş arama sürecinde size artı puan getirecektir. Zira günümüzde bilgisayar bilgi ve kullanımının, yabancı dil konuşabilmenin gerekmediği bir iş kolu neredeyse yok. Kim bilir belki de yeni yöneldiğiniz alanı diğerinden daha çok benimser ve o alanda çalışmaya başlayabilirsiniz. Hiçbir şey olmazsa yeni bir şeyler denemek, öğrenmek kişiyi zinde tutacağı için olası bir iş görüşmesine daha mutlu gideceğiniz kesindir.

5.Olumlu düşünmeyi öğrenin

Kişinin düşünce sistemi, stili yaşanmışlıklarıyla birlikte oluşmaktadır. Çocukluğunuzdan bu yana ailenizden, arkadaşlarınızdan, öğretmeninizden gördüğünüz, gözlemlediğiniz karakter ve yaşam biçimlerinden kendinize özgü bir yaşam ve düşünce şekli geliştirdiniz. Ancak tıpkı diğer tüm alışkanlıklar ve özellikler gibi düşünce şekli de değiştirilebilmektedir. Örneğin bir gün akşama kadar acılı bir arabesk şarkı dinleyen kişi tüm gününü, hatta sonraki 1-2 gününü de melankolik geçirmektedir. Bunun tam tersi bir gün boyunca neşeli, eğlenceli, dinlendirici şarkılar dinleyenlerin de sonraki birkaç günleri daha mutlu ve dingin geçmektedir. Buradan hareketle yaşam ve düşünce biçimimizi kendimizin yönlendirdiği ve istersek daha pozitif, daha neşeli bir kişi olabileceğimiz sonucu çıkarılabilir. Sizi dinlendiren, eğlendiren, dingin kılan her ne ise ona odaklanın ve düşüncelerinizi o yönde geliştirmeye çalışın.

Başarılı Bir Mülakat İçin İpuçları

İş başvurularının internet üzerinden yapıldığı günümüzde, mülakatlar çok büyük önem arz etmektedir. Zira bir iş ilanı için yüzlerce hatta binlerce cv gönderilmekte. Bu cvler incelendiğinde en az yarısının, teoride o iş için uygun olduğu kanısına varılabilir. İşte bu aşamadan sonra yüz yüze görüşmeler, mülakatlar gündeme alınır ve bundan sonrası adaylar için biraz stresli olabilmektedir. Çünkü daha önceden tanımadığı, bir kez bile karşılaşmadığı kişi ya da kişilerle ortalama yarım saatlik bir sohbet yapılacak ve bunun sonunda o işe alınıp alınmayacağına karar verilecek. Bu kadar büyük önem arz eden mülakatların neredeyse hepsi için geçerli bazı kurallar, olmazsa olmazlar vardır. Bu hususlara hakim olmak işe alınmayı garantilemez belki, ancak adayın işini kolaylaştırır.

basarili-mulakat-ipuclari

Başaralı Mülakat İçin İpuçları

İş görüşmesine hazırlıklı gidin!

Adaylar mülakat yapan kişileri muhtemelen tanımıyorlar. Ancak başvuru yaptıkları şirketi ve iş görüşmelerini yapan kişi ya da kişileri araştırmakta fayda vardır. iş başvurusu yapılan firma hakkında görüşme öncesinde mutlaka ayrıntılı bir araştırma yapılmış olmalıdır. Bununla birlikte aday, kendi başvurduğu pozisyon ve orada görev yapan kişilerin tam olarak neler yaptığıyla da ilgili bilgi sahibi olmalıdır. Zira işe alınırsa ne yapması gerektiğini bilen kişi, kendisinin o iş için en uygun kişi olduğunu anlatmakta da zorluk yaşamaz. Ayrıca görüşme yapılacak kişinin adı öğrenilerek, onun internet, sosyal paylaşım siteleri hesapları incelenebilir ve o bireye dair özel ve genel bir fikir sahibi olunabilir. Örneğin nereli, hangi okuldan mezun, hangi sporlarla ilgileniyor, hobileri, hangi futbol takımının taraftarı gibi bilgilere hakim olmak önemli olabilir. Zira görüşmeyi yapan kişi hangi pozisyonda olursa olsun, normal bir insan ve belki de sohbet o yönlere kayabilir, bir yakınlık kurulabilir.

Başarı özgeçmişinizi kısa ve net olarak anlatmaya hazır olun!

Hemen her mülakatta adayın kendisini anlatması gereken kısa bir zaman dilimi bulunur. Burada aslında basit bir özgeçmişten değil, başarı hikayesinden, iş ve kariyer yaşamındaki etkileyici noktalardan bahsetmekte fayda vardır. Burada adayın asıl amacı iş geçmişindeki kilit noktaları, özel yetileriyle elde ettiklerini anlatarak, karşısındaki kişileri bir tık daha fazla etkileyebilmek olmalıdır.

Nereye ve kime bakacağınızı bilin!

Sosyal, özel, profesyonel tüm insan ilişkilerinde konuşurken göz kontağı kurmak çok önemlidir. Kiminle konuşuyorsanız direkt olarak onun gözünün içine bakarak konuşmak ve size bir şeyler anlatan kişinin gözünün içine bakarak onu dinlemek iletişimi çok daha güçlendirecektir. Özellikle de iş görüşmesi gibi hayati bir zaman diliminde iletişimi güçlü tutmak adına buna dikkat edilmelidir. Belki de mülakatın en zor bölümü burasıdır. Mülakatı bir tek kişi gerçekleştiriyorsa onunla, birkaç kişi birlikte panel şeklinde gerçekleşiyorsa da o an kim konuşuyorsa onunla göz teması kurulmalıdır. Örneğin mülakatı yapan 3 kişiden biri size soru sorduysa yanıtlarken öncelikle onunla göz kontağı kurmaya, ancak aralarda da diğerleriyle de göz göze gelmeye özen gösterin.

Mülakat esnasında her hangi bir şeyle oynamayın!

Çoğu insan bir şeyler düşünürken ya da birilerini dinlerken mutlaka elindeki kalemle, parmağındaki yüzükle ya da kolundaki bileklikle oynar. Hatta saçıyla, sakalıyla bile oynayanlar bulunmakta. Yetişkin herkes böyle bir huyu, alışkanlığı olup olmadığının farkında, bilincindedir. Eğer sizin de böyle bir alışkanlığınız varsa, mülakata gideceğiniz gün yüzük, bilekliği takmayın, elinize kalem almayın hatta saçlarınızı önünüze gelmeyecek şekilde toplayın. Mülakata gideceğiniz tarih belli olduktan sonra bu alışkanlığınızı yenmek için kendi kendinize telkinlerde bulunun. Zira mülakat esnasında elinde, üzerinde bulunan bir şeylerle oynayan, onlarla meşgul olan adaylar çok hoş bir profil çizemeyebilirler.

Rahat olun!

Yaşama pozitif ve rahat bir bakış açısıyla yaklaşan kişiler her zaman bir adım öndedirler. İster okulda, isterse iş görüşmesinde olsun rahat olmak, kendine güvenmek başarılı olabilmenin temel koşullarındandır. Zira stres ve endişe kişinin kendisini doğru tanıtmasına, konuşmasına, oturup kalkmasına bile olumsuz etki etmektedir. Siz bir işe başvuru yaptıysanız ve cvniz incelenip görüşmeye çağrıldıysanız, demek ki o iş için uygun özelliklere sahipsiniz. Cvde yazılı olarak anlattığınız yeti ve başarılarınızı bir de sözlü olarak anlatacağınızı düşünün. Bu bakımdan öncelikle o iş için en uygun kişi olduğunuza kendiniz inanın, ardından karşınızdaki kişiyi inandırmak çok daha kolay olacaktır.

Etrafta Hiç İş Yokken Nasıl İş Bulunur?

Günümüz iş dünyasında kararlılık, iş arama – iş bulma sürecinde çok önemli bir yere sahiptir. Hatta “Maalesef şu anda açık bir pozisyonumuz yok.” Deseler bile kararlılıkla işi talep edebilmelisiniz. Ancak bu elbette kolay bir iş değil.

İlk olarak bilmenizi istediğimiz bir şey var. Bir yerlerde, bir şekilde mutlaka bir iş vardır. Bunları şöyle ayırabiliriz: (1) istemediğiniz işler vardır; (2) sizi istemeyen işler vardır; (3) daha önce hiç duymadığınız işler vardır; (4) nitelikli çalışan olabileceğiniz ancak henüz işi yapabilecek pozisyonu edinemediğiniz işler vardır.

nasil-is-bulunur

Etrafta İş Yokken, Nasıl İş Bulunur?

“Hiçbir iş”in olmaması, elbette açık pozisyonun kalmaması, sizi değerlendirememeleri durumu olabilir. İşi alma şansınız şuan hiç yoktur. İleri bir zamanda ilk sizi değerlendirebilirler. Ancak biz bu yazımızda bundan bahsetmeyeceğiz. Biz diğerleri ile ilgili konuşacağız.

İstemediğiniz İşler

Eğer uzun süredir, başvurular yapmanıza rağmen hiçbir iş görüşmesine çağrılmadıysanız, veya iş görüşmesine katılmanıza rağmen işe alınmadıysanız, artık başka yerlere bakmanın zamanı gelmiş olabilir. Tekrar düşünün. Uzun süreliğine olmasa bile daha iyi bir fırsat karşınıza çıkana kadar istemediğiniz bir işte çalışabilirsiniz. Gerçekten kendinizi gösterebileceğiniz olanakları size verecek bir iş için daha uygun zaman gelmemiş olabilir. Bu zamanı beklerken boş durmamak ve kendinize olan güveni korumak için geçiciliğine bir işte çalışabilirsiniz.

İstediğiniz alanda iş olanakları bulana kadar, istemediğiniz bir işte çalışıyor olsanız bile bu işin size yeni şeyler öğretiyor olmasına dikkat edin. En azından yeni şeyler öğrenmiş olursunuz. Belki bu yeni şeylere daha fazla ilgi duyabilirsiniz. Böylece çalışabileceğiniz iş alanını genişletmiş olursunuz. Zekanızı ve yeteneklerinizi farklı alanlarda kullanabiliyor olduğunuzu göstermeniz yine sizin avantajınızadır. Tecrübe edinmeniz de cabası. Farklı alanları keşfetmek her zaman güzeldir.

Sizi İstemeyen İşler

Bazen bir için bir yere başvurursunuz ama orası sürekli kapalıdır. Ve biraz daha çabalayıp çabalamamanız gerektiği konusunda düşünürsünüz. Size orayı sürekli olarak rahatsız etmenizi önermeyeceğiz. Ama “hayır” cevabı sonuna kadar “hayır” olarak kalacak değildir.

İşvereleri kötü yargılayabilirsiniz ancak işverenler bazen bazı adaylar gerçekten sevmezler ve onlar kaç defa başvuru yaparlarsa yapsınlar onları işe almazlar. Bazen de tam istedikleri gibi bir insan ile karşı karşıyadırlar ama bu adayın özellikleri iş ile uyuşmamaktadır. O halde işe alamasalar bile bu aday için şirkette uygun bir pozisyon ararlar. O adayın şirketlerinin bir parçası olamasını isterler. Eğer siz de işverenin sevdiği adaylardansanız ancak başvurduğunuz pozisyon sebebiyle işe alınamıyorsanız, işveren ile irtibatta kalmak için iletişim bilgilerini alın.

İş arama sürecinde kararlılık, vazgeçmeme, kendini toplama ve pratik zekanın büyük önemi vardır. İstediğiniz bir şirkete, nitelik bakımından yetersiz bile olsanız alınabilirsiniz. Beşinci başvurunuzda bile olsa… Vazgeçmeden demelisiniz. Ve zekanızla burada kolayca yükselebilirsiniz.

Daha Önce Hiç Duymadığınız veya İlk Defa Duyduğunuz İşler

Birçok işe daha adı konmamıştır. Hiç bilmediğiniz işler vardır. Haliyle bu işler için bir iş görüşmesine katılmış olamazsınız.

Her işe alım, ‘normal’ işe alım sürecini izlemez. Normal işe alım sürecini izlemeyen işler, normalleri kadar fazladır. Belki siz de normal olmayan işe alım süreçleri izleyen işlere başvurabilirsiniz.

İlk kez tanıştığınız biri ile yaptığınız konuşma sonunda kendinizi böyle bir iş imkanının ortasında buluverirsiniz. İş bağlantılarınız ve internet üzerinden yapacağınız araştırma da sizi böyle bir işe doğru sürükleyebilir. Farklı işler bulmak için internet büyük bir kaynaktır. Kararlı olun. Nazik olun ve iş imkanı sağlayıp sağlayamayacaklarını bu ‘normal” işe alım süreci olmayan şirketlere vb sorun. Unutmayın, ihtiyacınız olan biraz sabır biraz zaman. Çoğumuzun bunlara ayıracak zamanı olmasa bile iş arama sürecinizde eksik olan şey belki de budur.

Dahası

İyi şans. Lütfen oralarda bir yerlerde size uygun bir iş olduğuna inanın. Hedefinize giden yolda, özgeçmişinizin, ön yazınızın doğru hazırlanmış olduğundan emin olun. Yeteneklerinizi, kariyerinizi vb açıkça ortaya koyan bir özgeçmiş iş bulma sürecinizde en büyük yardımcınız.

Ve son olarak… Eğer istediğiniz işlere yaptığınız başvurular olumsuz sonuçlandıysa kendinizi hemen toplayın ve yolunuza bir şekilde devam edin.

İş Arama Sürecinde Bu 5 Adımda Kendine Güveninizi Arttırın

Konu “kendine güven”e gelince çoğu insan, bu konunun aileden gelen olanaklarla ilgili olduğunu düşünür. Oysa bu tamamen sizinle ve elde ettiğiniz başarılarınız ile ilgilidir.

Kendine güven, başarının gizli ve başarıya asıl lezzetini katan sosudur. Çoğumuz kendine güven konusunda zorluk çekiyoruz, hatta kendimize bile bunu itiraf edecek cesaretimiz yok. Ancak gerçek olan şu ki herkes “kendine güvenen” biri olabilir.

İş arama süreci bazen sizi zorlayacak, canınızı sıkacak ve kendinize olan güveninizi zedeleyecek bir süreçtir. Reddedilmeyi kabullenmek kolay bir şey değildir. Bu sorunla her gün başa çıkmanız gerekebilir. Peki iş arama sürecinde kendinize ve niteliklerinize olan güveninizi tazelemek için ne yapıyorsunuz?

İşte iş arama sürecinde kendinize güvenmenizi arttıracak 5 önemli davranış!

is-gorusmesi-mulakat-kendine-guven

İş Arama Sürecinde Bu 5 Adımda Kendine Güveninizi Arttırın

1. Başarılarınızı gözden geçirin.
Bir liste yapın ve böylece kendinizi kendinize hatırlatın. Listenizde başarılarınız, yaptığınız güzel işler ve özel yetenekleriniz yer alsın. Bu listeye kendinizi eksik hissetmeye başladığınızda, kendinize olan güveniniz sarsıldığında ihtiyaç duyacaksınız. Geçmişte birçok şey yaptınız, birçok şey başardınız ve bu gelecekte de başaracağınızın teminatıdır.

2. Sürekli olumlu kelimeler kullanın.
Kendiniz için olumlu bir cümle üretin. Bu cümle, kendinizi kötü hissettiğinizde sizi motive edici, modunuzu yükseltici, kendinize olan güveninizi yerine getirici bir cümle olmalı. Bu kelime veya cümleyi bulmak için ilham verici kitaplar / makaleler okuyabilirsiniz. Kendiniz ile ilgili şüpheye düştüğünüzde sadece “Bunu yapabilirim.” demek bile sizi motive edebilir. Kendinize bu tür telkinlerde bulunun.

3. Destek alın.
Her zaman yanınızda size gerçekleri söyleyecek, sizi doğru şekilde eleştirebilecek birilerine ihtiyaç duyarsınız. Yine kendinize olan güveninizi yerine getirmek konusunda da bu yakın arkadaşlarınıza, kişilere başvurmalısınız. Onlar sizi samimi bir şekilde değerlendirecek olanlardır. Sizi destekleyecek kişileri çevrenizde tutun ve sürekli onlardan destek alın.

4. Profesyonel yardım alın.
İş arama süreci boyunca size yardımcı olacak bir uzman ile çalışabilirsiniz. Profesyonel biri veya bu işleri bilen deneyimli biri size yol gösterebilir. Onların tavsiyelerini dikkate alın ve uygulayın. Aynı zamanda fikirlerine güvendiğiniz, konuya hakim olduğunu düşündüğünüz biri ile de iş arama sürecinde birlikte çalışabilirsiniz. Hem profesyonel yardım almanız hem de bir ‘akıl hocası’ndan yararlanmanız iş arama sürecinizde size büyük katkı sağlar.

5. Gerçek olana kadar gerçekmiş gibi davranın.
Bazen, kendinize güvenmeseniz bile güveniyormuş gibi davranmak iyidir. Örneğin bir iş görüşmesi için yola çıktınız. Dış görünüş olarak kendinizi hazırladınız, çok şık gözüküyorsunuz ama iyi giyinmiş olmanız yetmez, kendinizi duygusal açıdan da hazırlamalısınız. Karşınızdakine kendine güvenen bir görüntü verin. Kendinize güvenmeseniz bile kendine güvenen biri gibi görünün. Gerginliğinizi mülakat sırasında gizlemeye gayret gösterin.

Kısacası, ‘kendine güvenmek’ tamamen sizin ile ilgili bir durumdur. Hiç kimse size doğrudan kendinize güvenmenizi sağlayacak sırrı veremez. Dışarıdan aldığınız tavsiyeler eğer siz bir adım atmazsanız hiçbir işe yaramaz. Kendinize eleştirel gözle bakmayı ve dersler çıkarmayı unutmayın. Kendinize inanın ve başarın.