Category Archives: Kariyer

3 Adımda Kendi Kariyer Planınızı Oluşturmak

Eğer ilerde nerede olmak istediğiniz ve ne iş yapmak istediğiniz ile ilgili kafanız karışık ise, bu yazıda size kendi kariyer planınızı yapmanızda yardımcı olacak, bazı basit adımları bulacaksınız.

Bazen bu adımların en kolayını yapmak bile çok zor bir iş olabilir çünkü bu adımlar kolay olmalarına rağmen, büyük bir çaba gerektirir. Ancak düşünmeye harcadığınız zaman ve çaba ile geleceğinizi ve sizi mutlu edecek şeyleri keşfedebileceksiniz.

kariyer-planlama-ornegi

3 Adımda Kendi Kariyer Planınızı Oluşturmak

1.    Adım: Hedefinizi Belirleyin 

Kendi kariyer planınızı hazırlarken, hedefinizin ne olduğunu çok iyi bilmeniz gerekmektedir. Kariyerinizin sonunda nereye ulaşmak istiyorsunuz? Bu yer sizi mutlu edecek olan yer mi? Bunları bildikten sonra kariyer planınızı çizebilirsiniz. Nereye gideceğinizi bilmeden bir yolculuğa çıktığınızda, gerçekten sonunda mutlu olabileceğinizden ne kadar eminsiniz? Hedefinizi belirlemede, aşağıdaki sorular size yardımcı olacaktır. 

  • İki yıl içinde kariyerinizin nerede olmasını istiyorsunuz?

Başlangıç için bu soruya yanıt vermeniz kolay olacaktır ve devamındaki zor sorulara böylece ısınabileceksiniz. Ayrıca şu anki durumunuzu da kolayca görebilirsiniz. 

  • Beş yıl içinde kariyerinizin nerede olmasını istiyorsunuz?

Eğer gelecek iki yılınızı görebiliyorsanız, bir sonraki adım gelecek 5 yılınız olacaktır. Böylece uzun dönem hedefinizi belirleyebilirsiniz. Tabi ki bu hiç kolay bir iş değildir. Zamanın size hangi fırsatları sunacağını bilemezsiniz. Böyle beklenmedik bir fırsat ile karşı karşıya geldiğinizde, tüm planlarınızı yırtıp atacaksınızdır. Olabilir, ancak yinede iki adım sonranıza bakmak iyi olacaktır. 

  • Bu hedefleri neden belirlediniz?

Gerçekten ulaşmak istediğiniz amaçları yazın. Eğer başkalarının hedeflerini kendi hedefiniz yaparsanız, bu hedefe ulaşmanız çok zor bir ihtimal olacaktır ve ulaşsanız bile mutlu olamayacaksınızdır. Doğru hedef, sizi sürekli motive edecektir. Size ilham verecek ve sonunda varacağınız yeri, başınıza gelecekleri bileceksinizdir. Her zorluğa ancak bu şekilde göğüs gerebilirsiniz. 

2.    Adım: Eksiklik Analizi Yapın 

Eksiklik analizi demek, şu anda ne durumda olduğunuzun farkına varmak ve iki yıl sonraki durumunuz ile karşılaştırıp farklılıkları belirlemek, eksikliklerinizin farkına varmak demektir. 

Bu eksikliklerinizi belirlemede iş ilanlarının ve istediğiniz işlerin tanımlarının size büyük yardımı olacaktır. Birden fazla sektörün iş ilanlarına göz gezdirmeniz iyi olabilir. Böylece gelecek yıllardaki iş fırsatlarınızı da görebilme şansını yakalayabilirsiniz ve kariyerinizi bu yönde çizebilirsiniz. Sizden beklenen becerilerin neler olduğunu bu şekilde belirleyebilirsiniz. Anahtar kelimeleri kaçırmamaya özen gösterin. 

Şimdiki bilgi düzeyinizi, eğitiminizi, tecrübelerinizi ve yeterliliklerinizi sonraki satırda sıralayın. Bunlara düzeyinizi ifade edecek dereceler verin. Örneğin, 1-10 arası bir puanlama yapabilirsiniz. Gelecekte bu düzeyinizin hangi konuma geleceğini de planlayın. Bu eksiklikleri doldurmaya çabalayın. 

Mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Mükemmel olmadığınız ama yetenekli olduğunuz noktalarınızı biliyorsunuzdur. Yeniliklere ve gelişmeye her zaman açık olun. Ama diğer yandan da kendinizi mükemmel olmak için çok zorlamayın. 

Ve geliştirmeniz gereken yetenekleriniz için de bir liste yapın. 

3.    Adım: “Kariyer Gelişimi Planı”nız 

Şimdiye kadar yaptığınız çalışmalarla iki yıllık bir plan ve ne durumda olduğunuza / nelere ihtiyacınızın olduğuna / neler istediğinize dair detaylı bilgi sahibi oldunuz. Profesyonel çevrelerle, mümkünse işverenlerle görüşerek bu listeyi zenginleştirebilirsiniz. 

Bu listedeki maddeler kendi içinde tutarlı ve belli bir mantık sırasında olmalıdır. Maddelerinizi öncelik sırasına göre düzenleyin. 

Beceri edinmek veya geliştirmek için birçok yol vardır. Ancak bir konuda, bir alanda daha derin bilgi sahibi olmak yolunda çabalamak gerekir. Örneğin, eğer proje yönetimi sektöründe daha ileri bir pozisyon istiyorsanız, bazı önemli sertifikaları almanız gerekecektir. Bu örnekteki küçük bir sertifika ile büyük fırsatlar yakalayabileceğiniz bir ortama kavuşabilirsiniz ve birçok şey öğrenebilirsiniz. 

İhtiyacınız olan becerileri edinmek için yollar araştırmalısınız. Bu araştırmalar sonucunda “ihtiyaçlar listenize” nasıl yaklaşmanız gerektiğini zaman içinde öğreneceksiniz. 

Kariyer planınızı bir zaman çizelgesi üzerine oturtmak zorundasınız. “Şu zamanda başladı.” ,  “Bu zamanda bitti.” gibi ifadeler ve tarihler yazmalısınız. Böylece planlarınızı daha kolay takip edebilirsiniz. Sonraki planlarınızın ve adımlarınızın ne kadar zaman alacağını kestiremede, bunlar size yardımcı olacaktır. 

İzleri takip edin. İki yılda bir planlarınızı gözden geçirin ve yenilerini belirleyin. Hem böylece yıllar içindeki gelişiminizi de kolayca görmüş olursunuz. 

Kariyerinizin gelişim süreci içinde unutacağınız birçok önemli nokta olabilir. Bunların farkına geç varabilirsiniz. Kariyerinizin nereye gittiğinin kontrolü tamamen size aittir ve bundan tamamen siz sorumlusunuz. Bu yüzden, iyi bir kariyer planlaması yaparak muhteşem işler başarabilirsiniz.

Kariyer Hedefim Ne?

iş memnuniyeti

İş aramak, iş bulmak, bulunan işte istenilen başarıya sahip olmak… Tüm bunların ilk adımı doğru hedeflerle kariyerinizi yönetmekten geçiyor

İş hayatının keyifli hale gelmesi ancak istenilen hedefe ulaşıldığında mümkün olabiliyor, böylece yorucu çalışma temposu daha çok anlam kazanıyor. Ancak gerçekten keyifle çalışılacak bir iş için daha kariyerin en başında çalışılmak istenilen alanların belirlenmesi, geleceğe yönelik planların doğru ve gerçekçi bir şekilde yapılması büyük önem taşıyor.

Ulaşmak istediğim nokta neresi?

Doğru hedefe yönelememe, istenilen alanda uzmanlaşmama ve kısa ya da uzun vadeli planlar yapamama kavramları günümüzün en büyük sorunları arasında yer alıyor. İş yerine uzun yıllar boyunca maaş dışında herhangi bir bağlılığı olmadan çalışanların hem kendi verimlerini hem şirketin verimlerini düşürdüğü birçok araştırmanın sonuçları arasında yer alıyor.

[button color=”red” size=”small” link=”http://bit.ly/1gz5muz” target=”blank” ]Yazının Devamı İçin Hemen Buraya Tıkla![/button]

Bir Çalışan Olarak Fark Yaratmanız İçin 7 İpucu

İşinizde lider olmak ve fark yaratmak için çok zorlu süreçleri yaşamak zorundasınız. Sıfırdan başlayarak işinizde nasıl lider durumuna gelebilirsiniz?

Aslında bunun birçok yolu var. Bu yazımızda işyerinizde lider bir konuma gelmenin ve kendinizi diğer çalışanlara göre bir adım öne çıkartmanın yollarından bahsedeceğiz.

is-hayatinda-kariyer

1-Sorumluluk Alın

Sorumluluk almaktan kaçmayın. Projeler geliştirin ya da işyerinizde diğer devam eden projelere katılın. Bu projelerde zor gibi görünen işlerin sorumluluğunu üzerinize alın. Başarısız olabilirsiniz ancak bu cesaretinizi kırmamalı çünkü her hatanız size bir şeyler öğretecektir.  Ve bu hatalarınızın size öğreteceklerini, sorumluluk almadan ve hata yapmadan bilemezsiniz.

2-Kazan-Kazan

Kazan-kazan ifadesine mutlaka inanın. İş hayatını kirli, çıkarcı, hile dolu bir dünya olarak görebilirsiniz ama o dünyanın bir parçası olmak zorunda değilsiniz. Bu yüzden kendi yolunuzu çizmelisiniz. Bir lider olarak bu dünyayı değiştirebileceğinize inanın. Olumlu katkıda bulunun. Çevrenizdeki insanlar üzerinde olumlu yöndeki etkinizin gücüne inanın. Bu gücünüzle insanlara ilham kaynağı olmaya çalışın. Çevreniz ile iyi etkileşimde olduğunuz zaman, bu enerjinin size geri döneceğini ve asıl kazananın siz olacağını göreceksiniz.

3-Risk Alın

Yeni şeyler denemekten kaçmayın ve gerektiğinde risk alın. Rahat olduğunuz alanda dışarı çıkın ve daha çok mücade edin. İş ortamınızda fark yaratmak ve fark edilmek istiyorsanız, risk alarak inandığınız şeylerin peşinden gitmelisiniz. Ofisinizde kimsenin üzerine almak istemediği zor bir projeyi sahiplenmeniz, bu konuda çok önemli bir adım olabilir.

4-Yapın, Yazın

Bir şeyler yapacağınız konusunda çok konuşuyorsunuz, ama konuştuğunuz kadar yapamıyor, yapmıyorsunuz. Üstelik saygınlığınızı da zedeliyorsunuz.  Konuşmak yerine, yapın.

Ayrıca, eğer bir lider olmak ve fark yaratmak istiyorsanız, plan yapmak ve bu planlarınızı yazmak durumundasınız. Aklınızda birçok fikir olabilir. Bunların takibini kolaylaştırmak için bir kenara yazmanız iyi olacaktır ve bunu bir alışkanlık haline getirmeniz gerekmektedir. Yazma süreci size yepyeni fikirler vereceği gibi, var olan fikirleriniz ve projelerinizde daha önce gözünüze çarpmamış detayları da size gösterecektir. 

5-Fırsatları Görün

Kendinize fırsatlar yaratmak zorunda değilsiniz. Çünkü aslında çevreniz fırsatlarla dolu ancak onların farkına varmak zorundasınız.

Biraz önce de bahsettiğim gibi eğer kimsenin sorumluluğunu almak istemediği bir proje varsa, bu projeye el atın. Bu sizin için çok önemli bir fırsattır. Bu tür fırsatları göremezseniz, onları kullanmanız imkansızdır.

6-Açık Olun

Eleştirilere her zaman açık olun. Bu öneriyi hem iş hayatınız hem de özel hayatınız için dikkate almalısınız. Başkalarının izlenimleri ve yorumları, fikirlerinizi geliştirmenize olanak sağlayacaktır. Böylece süreçleri ve fikirlerinizi daha iyi analiz eder, daha iyi sonuçlar elde edebilirsiniz. “Bin bilsen de bir bilene danış.” atasözümüzdeki gibi herkesin fikirlerini dinlemeye açık olun. Sadece kendinizi dinlemeyin yoksa gün geçtikçe düşünceleriniz zayıflayacaktır.

7-Verin, Verin, Verin

Tüm düşüncelerinizi ve planlarınızı paylaşın ki yenilerine yer açılsın. Yeni fikirler ise çevrenizden, belki de en ummadığınız kişilerden gelecektir. Yapıcı eleştirileri mutlaka değerlendirin. Emin olun ki paylaştıklarınızdan daha fazlası gelecek ve fikirleriniz gittikçe zenginleşecektir. Bu da liderlik vasfınıza büyük katkıda bulunacak, sizi ön plana çıkaracak bir özelliktir.

Konuk Yazar: Arzu Pınar Demirel – İş Aramak Başlı Başına Bir İş

Headline Stratejik İletişim Danışmanlık firmasının kurucusu Arzu Pınar Demirel’in yazdığı bu keyifli yazıyı sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.

İş arama sürecinde olan herkesin merakla ve ilgiyle okuyacağını düşündüğümüz bu yazıyı için, Arzu Hanım’a yeniden teşekkür ederiz.

– – – –

Yaş 35’i geçip, 40’a yaklaşırken iş hayatına ara verip, yurt dışına gitmek riskli bir karar gibi görünebilir. Eğitim ya da başka nedenlerden dolayı belli bir süre iş dünyasından uzaklaşıyorsanız, en akıllıca yol döndüğünüzde başlayabileceğiniz bir işle ilgili bağlantıyı önceden kurmuş olmanız. Diğer türlü sonrasında iş aramak, ne zaman bulabileceğini bilememek stres yaratabilir.

Ben bunu göze almıştım. Daha önce yurt dışında yaşama fırsatım olmamıştı. Okurken çalışmaya başlamış, sonrasında iş kolik olup, orta yaşa gelince de hayatı sorgulamaya başlamıştım. Dolayısıyla ara vermenin, kendini geliştirmenin, dünyayı görmenin, yepyeni genç arkadaşlar edinmenin tam sırasıydı. Amerika’yla İngiltere arasında bir süre kararsız kaldıktan sonra; New York’a gittim. Önce dil kursuna yazıldım, sonra da New York Üniversitesi’nde liderlik okudum. Çok güzel bir deneyimdi ve bu aranın hayatımda verdiğim en doğru kararlardan birisi olduğunu düşünüyorum.

Giderken kararlıydım. Eğitimden sonra Türkiye’ye dönecek, kariyerime devam edecektim. Tecrübeliydim, bu aranın nedenini de anlatabilirdim. Bir kaç ay içinde iyi bir iş bulur, eski hayatıma daha iyi bir İngilizce ve pek çok yeni fikirle geri dönerim diye düşünüyordum.

Döndüğümde iş görüşmelerine çağrılmakta bir sorun yaşamadım. Red edildiklerim de oldu, teklif aldıklarım da. Sorun tekliflerin önceki maaşlarımın neredeyse üçte biri civarında olmasıydı. Bir pozisyonda el sıkışsak bile teklif bir düşük pozisyondan yapılıyor, son andaki değişikliklerin nedenini bile anlayamıyordum.

İletişimciydim ve mesleğimden geçimimi sağlamasından öte keyif de alıyordum.Gireceğim işin tatmin etmesi, yöneticilik yanının olması, yetki verilmesi ve yeniliklere açık bir ortamının olması da önemliydi. Dolayısıyla iş arama sürecim uzadı, iş bulsam da, anlaşamadık. Bu hikayenin sonu ”kendin için en doğru yeri bulamıyorsan, o zaman sen oluştur” diyerek; iletişim danışmanlığı şirketi kurmam oldu. Bu kararı verene kadar; Türkiye’ye dönmüş olmanın çok büyük bir hata olduğunu düşünüyordum. Şimdi kendi işimle ilgili koşturuyor ve harika bir ekibi bir araya getirmeye çalışıyorum. Girişimciliğin doğru bir karar olup olmadığını da zaman gösterecek.

is-arama-sureci

Bu arada  profesyonel bir iş arayıcı olarak çevreme yön göstermeye başladım.Tanışmadığım headhunter herhalde kalmadı, cevaplamadığım soru ve girmediğim test te. Dolayısıyla şimdi iş arayan arkadaşlarıma yardımcı oluyorum. Ancak bunun ötesinde de değer katmak gerek. İletişimci olarak iş ararken yaşadığım en büyük zorluklardan birisi mesleğimizin pek bilinmeyişi oldu. Kurumsal İletişimciler için beklenen portre genelde prezantabl, CEO’yla iyi geçinecek, gazeteci çevresi olan birisi. Pazarlama İletişimciler için sosyal medyadan anlasın ancak görüşmecilerin çoğu anlamadığı için bileni bilmeyenden  nasıl ayırt edecekler? Dolayısıyla hem mesleğimizi tanıtmak, hem de donanımlı iletişimcilerin doğru yerlere yerleşmelerine yardımcı olmaya ihtiyaç duyuluyor. Bununla ilgili güzel planlarım var, ancak şu aşamada iş arayanlarla kendi deneyimlerimden aldığım notları paylaşmak istiyorum. Bunlar mutlak doğrular değildir, benim kendimce bir kenara yazdıklarım. Sizlere faydası olursa ne mutlu bana.

  • Her şeyden önce sabırlı olun ve hiç bir görüşmenin, bekletilmenin ve red cevabının moralinizi bozmasına izin vermeyin. ”Harikasınız” ve sizin için en uygun işi, koşulları ve ortamı arıyorsunuz.
  • İş arama stratejisi oluşturabilirsiniz. Hedeflerinizi belirleyip, kendi üzerinizde çalışıp, size yardımcı olabilecek kişilerin ve yapılacakların listesini oluşturmak; pasif bir şekilde iş ilanlarını takip etmekten daha çok işe yarayabilir.
  • İş görüşmesinden önce mutlaka hazırlık yapın.Bu  sadece giyimine, görünümüne özen göstermek değil, ciddi anlamda zaman ayırmak demek. Hem kendinize dönerek şu klasik ”en güçlü ve zayıf yanların, 5 yıllık kalkınma planların, en başarılı işlerin, en büyük hatan” vb. konularında gerçek cevaplarınızı oluşturmak. Hem de şirketi, sektörünü, sizin oraya katabileceklerinizi araştırarak; herkesin vereceği cevaplardan farklı, vizyonunuzu gösterebileceğiniz ön görüler elde etmek.
  • Bu aşamada o işin ne kadar ilginizi çektiğini de anlıyorsunuz aslında. Heyecanla mı araştırıyorsunuz, web sitesine bakmak bile canınızın sıkılmasına yetti mi?
  • Maaş skalasını da araştırabilirsiniz. Michael Page ücret araştırmasını yayınlıyor. (Verdiğim link satış pazarlama pozisyonları için. Finans, HR diye de ayrı ayrı mevcut.)
  • İş dünyasında sizden daha tecrübeli, yönetici yakınlarınız varsa onlardan, sizle bakış açılarını paylaşmalarını isteyebilirsiniz. Bazen bizim çok önemli sandığımız; bir patronun, üst düzey yöneticinin ya da sizi işe alacak üstün açısından çok büyük bir değer taşımayabilir. Kendinizi farklı gösterin demiyorum, ancak bir çalışan portresi olarak; nelerin daha ön plana çıkarılabileceği, sizi hangi özelliklerinizin farklılaştırabileceğini düşünebilirsiniz. Bunun için başkalarından da akıl alabilirsiniz.
  • Karşınızdaki kişi yetkin değilse iş görüşmesinin sorumluluğunu siz üstlenin. Yukarıda iletişimle ilgili verdiğim örnekteki gibiyse durum; işinizle ilgili bilgili değil veya sürekli gelen çağrılardan size odaklanamıyor, profesyonel bir görüşme sürecini yönetemiyorsa, pes etmeyin. Anlayabileceği dilden örnekler verin. Çok basit yanlış anlamalardan dolayı sizi elemesine izin vermeyin.O kişi şirket kültürünü birebir yansıtabilir, yansıtmayadabilir.Orada çalışmak isteyip, istemediğinize araştırarak karar verirsiniz sonra.
  • Görüşmede geriliyor veya bu sürecin baştan sona yanlış olduğunu düşünüyorsanız, bakış açınızı değiştirmeye çalışın. Sıkıntınız hissedilebilir, çok hızlı konuşup, oradan bir an önce uzaklaşmak isteyebilirsiniz. Bir yandan para kazanmanız lazım diye düşünürken, bilinç altınız iş fırsatlarını sabote etmeniz doğrultusunda işliyor olabilir.”Görüşme de ne ki yeni biriyle tanışacağım, yeni bir ortam, bakalım güzel olabilir” gibi argumanlarla  veya sizi ne rahatlatacaksa onunla gerginliğinizi azaltmaya çalışabilirsiniz.
  • Kişilik testlerinde kendi cevapları yerine doğru olduğunu düşündüklerini vermeye çalışanlar veya zekasıyla yönlendirme yapabileceğine inananlar ortaya çıkıyor.Bunun tekniklerini oluşturmuşlar.
  • İşsiz kalmışsanız, bu dönem yaratıcı ve verimli geçirmeniz için bir fırsat aynı zamanda. Elinizin diğerlerinden daha zayıf olduğunu düşünebilirsiniz, ancak onlarda olmayan dünyadaki en değerli şeylerden biri de sizde: Zaman. Trendleri takip edebilir, networking etkinliklerine katılabilir, yeni bir beceri kazanabilir, pek çok şey yapabilirsiniz. Dolayısıyla işsizlikte, işli olmak çok önemli.
  • Eğer böyle dönemlerde freelance çalışıyor veya danışmanlık yapıyorsanız, yanınızda kartvizitiniz olsun, görüşmede isteyebilirler.
  • İşe ara vermiş, nitelikli kadınları iş hayatına kazandırmak için Yeniden Biz kuruldu. Bağlantıya geçebilirsiniz.   http://www.yenidenbiz.com/
  • Niş alanlara yönelebilirsiniz. Örneğin ekonomistsiniz ve o dönemde sağlık ekonomistine ihtiyaç duyuluyor.Sizin de ilginiz varsa, bir alana odaklanmak akıllıca bir tutum.
  • Görünür olmak da fayda sağlayabilir.Fırsatınız olursa ilgilendiğiniz firmanın sponsor olduğu veya düzenlediği etkinliklere katılmak, yöneticilerinin sunumlarını dinlemek, orada çalışan tanıdıklarla görüşmek çevrelerine yaklaşmanıza yardımcı olabilir.

Bu süreçte öğrendiğim en önemli şey kendimi başkalarının gözünden görmenin beni hiç bir yere ulaştırmayacağı oldu. Doğru cevapları verebilecek, kurum kültürüne uygun bir profil sergileyecek kıvama ulaşmıştım. Ancak ben bendim ve olduğumdan farklı davranmak istemiyordum artık. Seçilip  seçilmemem  de değerimi gösteren bir şey değildi.

”Faturalarımı ödemem lazım” argumanının kaçış olduğunu, gerçek anlamda sorumluluk almanın kariyerini akıllıca planlamak değil, mutlu olacağın hayatı kurgulamak olduğunu anladım.

Tercihim girişimcilikten yana oldu.En doğrusu bu demiyorum. Kimisi için büyük, sistemli yapılarda çalışmak daha doğru olabilir, kimisi Kobiler’i geliştirebilir, kimisi de en iyi performansını kendi işinde gösterebilir. Önemli olan kendi oyununuzu sizin kurmanız. Kariyerlerimiz şirketlerin yaşam süresinden daha uzun artık. Bu yolda zaman zaman yıpratılıyor, kendimize güvenimiz zedeleniyor, zorlanıyor, ayağımız kaydırılıyor, hatalar yapıyor, pes ediyor veya tekrar tekrar düştüğümüz yerden kalkıp, yola devam ediyoruz.

Bizler her birimiz, kendi hikayelerimizi yazıyoruz. Ve bu hikayelerin her biri özel, her biri değerli.

Değerinizin farkında olmanız, başarılı görüşmeler, güzel iş fırsatları; en önemlisi  ”harika” hayatlar dileklerimle.

[author image=”http://www.mulakatsorulari.net/wp-content/uploads/adj.jpg” ]Arzu Pınar Demirel – Headline Stratejik İletişim Danışmanlık Kurucusu[/author]

İşveren Markası Konferansı İzlenimleri

İşveren Markası Konferansı Yaklaşık 200 kişilik bir katılımla 15 Kasım 2013 günü Çırağan’da gerçekleştirildi. Garanti Bankası, British Amerikan Tobacco, Ferrero, Ernst&Young, Facebook ve CA Teknoloji şirketlerinin stratejistleri işveren markası alanındaki çalışmalarını ve genç yetenekleri şirketlerine katmak ve şirketlerinde tutmak için yaptıklarını anlattılar.

isveren-markasiDinamo Eğitim şirketinin yönetici ortağı Evrim Kuran’ın konuşması ile başlayan etkinliğin sloganı “Markayı insan yaratır – People maket he brand” idi. Evrim Kuran konuşmasında kızışan yetenek savaşlarına değinirken, marka ve insanın ayrılmaz bir bütün olduğunu ve mülakat yapıp olumsuz bulduğumuz adayların bile birer marka temsilcisi olduğunu belirtti. Markanın bir vaadi olması ve bu vaadin, çalışanların görüşleri ile de uyumlu bir duruş sergilemesi gerektiğini belirten Kuran, daha sonra sözü konferansın sponsorlarından Universum’un Global Direktörü Claduia Tattanelli’ye bıraktı.
 
 
image_2Claduia Tattanelli’nin sunumu Glocal İşveren Markası başlığındaydı ve küresel değerlerin yerelleştirilmesi konusunda bilgiler verdi.  İşveren markasının artık günümüzün İnsan Kaynakları ekiplerinin en önemli konularından bir tanesi olduğunu belirten Tattanelli, bu alandaki çalışmalara öncelikle şirketlerin şu anki durum analizleri ile başlanması gerektiğini, hedef gruplarla çalışmalar yapıldıktan sonra hedefleri belirleyerek yola çıkılmasının sağlıklı olacağını vurguladı.

Tattanelli sunumunda birçok anket sonucuna da yer vererek, Y kuşağının sürekli bir değişim içinde olduğunu ve bunu yönetmek için de işveren markası stratejistlerinin oldukça yoğun çalışmalarda bulunduğunu belirtti.

image_3

Garanti Bankası İnsan Kaynakları Koordinatörü Osman Tüzün, Garanti Bankası’nın 20.000’in üzerinde bir çalışan sayısına ulaştığını ve çalışanların %67’sinin Y Kuşağı olduğunu belirtti. 2005 yılında Garanti Bankası MT Programı için bekledikleri kalitede adaylara ulaşamadıklarını gördüklerinde işveren markası alanında ilk tohumları attıklarını belirten Osman Tüzün, “Garanti ve Ben” markası altında iç müşterilerine yani çalışanlarına yönelik yaptıkları çalışmaların yanı sıra üniversite öğrencilerine için yaptıkları “Talent Camp” programından da örnekler verdi.

image_5

Ferrero Global İşveren Marka Yöneticisi Kathryn Callow, işveren markasının hali hazırda farkında olunmasa bile her şirkette olduğunu ve sıfırdan yaratılmasının mümkün olmadığını konusunun altını çizdi. Kinder, Nutella, TicTac, Ferrero Rocher gibi ürünleri çok bilinen ancak üretici olarak Ferrero’nun bilinmemesi ve arka planda kalması nedeni ile, genç yeteneklerin çalışmak için tercih etmediği Ferrero’da Callow’un yaptığı çalışmalar oldukça ilginçti.

image_8-1 (1)

British Amerikan Tobacco’nun Global olarak genç yeteneklere ulaşmasından sorumlu olan Aly Sparks, sigara ve tütün ürünlerinin yasaklı olması nedeni ile reklamsız bir pazarda işveren markasının nasıl olduğu konusuna değindi. Aly Sparks, yetenekli gençleri işe almak ve işte tutmak için, markaların gençlerin iş tercih ederken izleyeceği yollarda mutlaka bulunarak iyi bir web sitesine ve iyi bir sosyal medya yönetimine de sahip olması gerekliliğini savundu.

image_7-1

Konferansın belki de en ilgi ile izlenen bölümü Facebook İşe Alım Direktörü Adam Ward’ın bölümüydü. Facebook’un değerlerini ve global platformda önemli buldukları 25 üniversite ile çok sıkı çalışmalar yaptığını belirten Adam Ward, Facebook’ta işe giren kişilere bir önceki şirketlerinin temel değerlerini ve misyonunu sorduğunda hiç kimsenin buna cevap veremediğini de sözlerine ekledi. Ward tüm çalışanları elinde megafon ile markalarından ve şirketlerinden bahseden kişiler olduğu örneğini vererek, temel değerlerin ve şirket misyonunun tüm çalışanlara anlatılması gerektiğini savundu.

Kariyer Planlama

Kariyer planlama hem yeni mezunların hem de deneyimli çalışanların en önemli konularından biri.

Kariyer planlaması yaparken aslında gerçekten ne yapmak istediğinizi bilmek, kendinizi tanımak, nelerden zevk aldığınızın farkında olmak ve hedeflerinizin ne olduğu tespit etmek ilk önceliğiniz olmalıdır.

Kariyer planlamanızı yaparken profesyonel destek almak, sizlere çok büyük fayda sağlayabilir.

Youth Republic uzmanlığı gençlik olan bir pazarlama grubudur. Youth Republic’e bağlı İstanbul Business School, yetenek bazlı öğrenme metodu ile Mikro MBA ve OneDayOneFocus eğitimleri ile, yeni mezunların kariyer planlamasına büyük katkı sağlıyor. Istanbul Business School bünyesinde, her biri kendi sektöründe tanınan profesyonel yöneticiler, yeni mezunlara teorik bilginin yanı sıra, iş hayatına dair yaşanmış olaylarla harmanladıkları eğitimleri ile dikkat çekiyor. Kariyer planlaması için önceliklendirdiğiniz sektörleri, bu sayede çok daha yakından tanıma şansını sizde yakalayabilirsiniz.